Günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Şubat 2023

Milletimizin Başı Sağolsun

Milletimizin Başı Sağolsun

Söze nereden başlamalıyım, hangi kelimeleri kullanarak bu yazıya giriş yapmalıyım, bilemiyorum. Kelimelerin boğazımda düğümlendiği, sarf edilecek cümlelerin anlamını yitirdiği günleri yaşıyoruz. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye ve Adana olmak üzere on ilimizi derinden etkileyen iki büyük deprem yaşadık. Çok geniş bir coğrafyada yaklaşık on üç milyon insanı etkileyen bu afette yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Allah, bir daha bu türlü felaketler göstermesin. Duyduğumuz bu büyük acının altından kalkabilmek için yaralarımızı birlikte sarmak durumundayız. Bu anlamda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı çatısı altında başlatılan yardım kampanyasına şu linkten ulaşabiliyoruz.

9 Ocak 2023

Durum Raporu /ondokuz

2023 yılına Durum Raporu'nun ondokuzuncu yazısıyla merhaba diyorum. Uzunca bir süredir devam ettiğim Durum Raporu dizisinde hayatımda kayda değer gördüğüm gelişmeleri buradan paylaşıyorum. Birkaç haftadır bu diziye yeni bir yazı eklemedim. Bu süre zarfında Eğitim Yönetimi alanında üzerinde çalışacağım Yüksek Lisans Tezimin konusunu belirledim. Yaklaşık on sayfadan müteşekkil bir "tez önerisi" hazırladım ve önümüzdeki günlerde bu tez önerisini enstitü müdürlüğüne sunacağım.

Şimdiye kadar tez konumu ve tez başlığımı belirleyemediğim için çalışmalarıma netlik kazandıramamış ve kendimi bir takvim üzerinde sabit tutamamıştım. Fakat şimdi bu anlamda her şey daha net olduğu için önümüzdeki Eylül ayına kadar üzerinde çalıştığım bu tezi tamamlayıp, jüri önünde tez savunmamı yapıp, mezuniyet hakkımı kazanmak istiyorum. Meşhur sözde de ifade edildiği gibi "Başlamak bitirmenin yarısıdır."

Bir süredir planladığımız "ev tadilatı" işine nihayet başladık. 7 Ocak 2023 tarihi itibariyle evimizden ayrıldık ve evimizin anahtarını inşaat firmasına teslim ettik. Yaklaşık yirmi gün sürecek olan bu tadilat bizi bir miktar yoracağa benziyor. Umarım planlanan tadilat süresi uzayıp bizim için yıpratıcı olmaz.

1 Ocak 2023

2022 Fihristi

Bu çalışma 2022 yılında blogumda yayınlanan içerikleri listeler.

Yeniden merhabalar. Önümüzdeki günlerde 2023 yılına girmiş olacağız. Yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Umarım bu yeni yılda her şey gönlümüzce olur. 2022 Ocak ayın yayınladığım "2021 Fihristi" çalışmamın ardından bir yıl geçti. Şimdi "2022 Fihristi" ile geride bıraktığım yıl adına blogumda yayınladığım çalışmalarımı kategorilendirilmiş ve sıralanmış haliyle sizlerle paylaşıyorum. Fihrist çalışmaları genellikle yılın son ayında veya yeni yılın ilk ayında geride bırakılan yılda ortaya konulan ürünlerin, eserlerin sonraki yıllarda daha kolay ulaşılabilmesi adına yapılmakta. Böylece daha sonra yapılması planlanan arşivleme çalışmalarına da katkı sağlamış oluyor.

2 Aralık 2022

, , ,

Durum Raporu /onsekiz

Bir süredir ihmal ettiğim, kenarda beklettiğim işlerim üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Eğitim Yönetimi alanında yaptığım tezli yüksek lisans programında ikinci sınıfa geçmiştim. Fakat Eğitim Bilimleri Enstitüsüne henüz bir tez önerisi sunamadım. Bir işin en zor yanı o işe başlamaktır. Fakat bu başlangıç soru işaretleri ve belirsizlikler ile doluysa iş daha karmaşık ve zor hale gelebiliyor. Bu anlamda tez konum hakkında bir karara ulaşıp, çalışmalarıma bir an önce başlamam gerekiyor. Bunun için alanımda daha önceden yazılıp yayınlanmış olan çalışmaları ve yüksek lisans tezlerini bilgisayarıma kaydedip bir tez koleksiyonu oluşturdum. Bu tez koleksiyonunda ele alınan, üzerinde çalışmalar yapılan konuları ise bir kenara not ettim. Çalışmamın daha önce üzerinde çalışılmamış bir konu olmasına özen gösteriyorum. Çünkü Eğitim Yönetimi alanına bir katkı sunabilmem için bu şart. Var olan bir olgu üzerinde okul yöneticilerinin tutum ve görüşlerini araştırmayı hedefliyorum. O halde tek sorun şu: Araştırmama konu olacak olguyu nasıl belirleyeceğim. Bunun için ise günceli takip etmek gerekiyor. Bilimsel makalelerin yayınlandığı dergileri takip edip, günümüzde Eğitim Yönetimi alanında neler üzerine çalışılıyor, bunun farkında olmak gerek. Bilimsel araştırma yöntem ve teknikleri konusunda da çeşitli yayınları takip edip, yardımcı videolar üzerinden yöntem ve teknik alanında kendimi daha fazla geliştirmeye gayret ediyorum. Umarım içimdeki bu istek ve heyecan çalışmamın sonuç bölümüne kadar devam eder.

29 Ekim 2022

,

Egea'nın Sonbahar Temizliği (2022)

Egea'nın Sonbahar Temizliği

Kocaman bir yazı çoktan geride bıraktık. Önümüzde Pastırma Yazı olarak nitelenen on beş günlük bir dönem var. Sonbahar mevsiminin sonunda Kasım ayının ilk iki haftası çoğunlukla hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerine çıkıyor. Bu döneme pek çok ülkede çeşitli isimler verilmiş. Almanya'da "Kocakarı Yazı", Amerika'da "Indian Summer", İsveç'te "Azize Birgitta Yazı" gibi çeşitli isimler ile tarif edilen bu dönem ülkemizde Pastırma Yazı olarak bilinmekte. On beş gün sonra kış mevsimine yavaş yavaş girmiş bulunacağız. Kış gelmeden önce Fiat Egea aracımıza çeşitli bakımlar ve kontroller yaptım. Şimdi bunlardan söz etmek istiyorum.

10 Ekim 2022

, , , , ,

Durum Raporu /onyedi

Son günlerde yazmak üzerine düşünüyorum. Yazmak eylemi, düşünceleri, fikirleri, duyguları, hayalleri, kısacası kalbimizden ve zihnimizden geçen bir çok şeyi kağıdın üzerine tecessüm ettiren, yansıtan bir eylemdir. Konuşmak gibi yazmak da iletişim araçlarından birisidir. Tıpkı yazmak da okumak gibi vakit isteyen bir durumdur. "İşleyen demir ışıldar." atasözünde olduğu gibi okudukça ve yazdıkça zihnimizden ve kalbimizden kağıda geçmeyi bekleyen her şey daha iyi ve doğru bir şekilde kağıda geçecektir. Beni bu düşüncelere sevk eden bir yazı oldu. Çağrı Subaşı, Aşkar Dergisi'nin internet sitesinde "Yazmak Üzerine Kısa Bir Tahlil" başlığı altında bir kitaptan söz etti. Raymond Carver'in Yazmak Üzerine isimli kitabını kısaca tanıttı. 

Raymond Carver, hikaye ve şiir üzerine, özellikle de kısa hikâyeler üzerine yoğunlaşmış. İşinin mesai saatleri gününün çoğunu alınca kısa hikâyelere yönelmiş. Yazmaya vakit ayırmanın zorluğunu çokça yaşamış. Belki de bu zorluklar daha kaliteli yazılar neşretmesine vesile oldu. Her ne olursa olsun, hayatı ne kadar yoğun geçerse geçsin yazmaktan hiç vazgeçmemiş Raymond Carver. Çıktığı bir seyahat, gördüğü manzaralar kendisine hep bir ilham olmuş. Zihni, yazıma neler taşıyabilirim, düşüncesiyle her daim meşgul olmuş.

Yaşamda yapıp ettiğim bir çok faaliyette denge unsurunu gözetmeye çalışırım. Çünkü bir olay, durum veya olgu zihnimi tamamen meşgul ettiğinde hayatımın diğer parçalarının sekteye uğrayacağını bilirim. Nitekim öyle de olur. Okumak ve yazmak gibi entelektüel faaliyetler insanın ufkunu açmakta, hayata yeni pencerelerden bakmamızı sağlamaktadır. Buna rağmen, yaşamın tamamı bu yöndeki faaliyetlere vakfedildiğinde çeşitli sorunlar ile karşılaşılmakta. Çağrı'nın yazısından öğrendiğim kadarıyla Raymond Carver'in zihni, yazılarına, bu yaşamdan neler taşıyabilirim, sorusuna cevap arayarak işlemiş. Bu durumda Carver'in hayatı hangi boyutlarıyla ne ölçüde yaşayabildiğini tartışmak gerekir.

14 Eylül 2022

, , , ,

Durum Raporu /onaltı

Yaz tatilini geride bıraktık, uzun yaz günleri arkamızda kaldı. Şimdi yeni bir dönemin başındayız. Önümüzdeki bu dönem geçtiğimiz dönemlere nazaran biraz daha yoğun geçeceğe benziyor. Bu yıl Yüksek Lisans eğitimimin ikinci sınıfında olacağım. Geçen yıl sekiz ana dersten eğitim gördüm ve sınavlarda başarı gösterip ikinci sınıfa geçtim. Şu aşamada üzerine çalışacağım, tez ve öneri geliştirebileceğim bir konu/alan belirleyip, bu konu/alanda literatür taraması yapacağım. Ulaşabildiğim birincil kaynakları okuyup, işime yarayabilecek kısımları bir kenara not edeceğim. Her şey yolunda gider, bu süreçte disiplinli davranır ve sabır gösterirsem, en iyi ihtimalle önümüzdeki bahar döneminin sonunda üzerinde çalışacağım tezi bitirir, jüri önünde tezimi sunabilirim.

Bir süredir blogumda Serazat Edebiyat ile ilgili paylaşımlarda bulunuyorum. Ubeydullah'ın tasarım ve mizanpajını yaptığı, öyküleriyle katkıda bulunduğu Serazat'ta Mete Almalı'nın, Zeki Altın'ın, Osman Hasdemir'in de eserlerini okudum. Özellikle Ubeydullah ve Mete'nin isimlerini Serazat'ta görmek beni heyecanlandırdı. Ben de inceleme yazılarım ile Serazat Edebiyat'a katkıda bulunuyorum. Serazat'a yayınlansın diye gönderilen inceleme yazıları için ben de fikrimi beyan edeceğim. Bu arada derginin internet sitesi tamamen yenilenmiş. Tasarım, renkler ve kullanılan çizgiler çok hoşuma gitti. Derginin kapak tasarımları da ilgi çekici. Bence Ahmet Alataş bu konu da çok yetenekli. Derginin internet sitesinde bana ayrılan sayfaya buradan erişebilirsiniz.

14 Ağustos 2022

, , , ,

Durum Raporu /onbeş

Bu yaz tatilinde tatil yapmak üzere herhangi bir yere gidemedik. Önümüzdeki yıl dört - beş gün olmak üzere Mersin tarafına gitmeyi planlıyoruz. Durum Raporu /iki başlıklı yazımda Muğla gezimizden, ilgimi çeken yerlerden ve tatilin bizde bıraktıklarından söz etmiştim. Akdeniz'e doğru bir seyahatimiz olursa, onu da bir başka "Durum Raporu" yazısında sizlerle paylaşacağım. Şu sıralar gündüz saatlerinde Sivas'ta hava durumu çok sıcak. Ne evin içerisinde ne de dışarıda serinleme imkanı var. Ancak akşam saatlerine ulaşınca serinliğe kavuşabiliyoruz. Ne tuhaf değil mi, kış aylarında bu şehrin soğuğundan şikayet ederken, yaz aylarında ise sıcakların bunaltıcılığından yakınıyoruz. İşte insanoğlu, şartlardan memnun olması biraz zor... 

Blogumun "Kitap İncelemesi" kategorisi altında okuduğum kitaplara dair düşüncelerimi paylaşıyorum. Şu sıralar bu kategoride daha sık yazmaya başladım. Telefon, tablet veya bilgisayar üzerinden de olsa okumalarımı artırdım. En son John Steinbeck'in Yukarı Mahalle kitabı üzerine yazmıştım. Daha öncesinde ise Georg Büchner'in Woyzeck isimli tiyatro oyununu okuduğumu şu yazımda ifade etmiştim. Woyzeck oyunu üzerine düşüncelerimi derinleştirdim. Georg Büchner'i tanımak ve anlamak üzere yazılmış çeşitli metinlere ulaştım. Daha sonra bende bu konuda bir yazı yazma fikri doğdu. Georg Büchner'in Franz Woyzeck karakteri ile Fyodor Dostoyevski'nin Rodion Ramonoviç Raskolnikov karakterini bir arada değerlendirmek istedim. Önümüzdeki haftalarda bu yazımı sizlerle paylaşacağım.

22 Temmuz 2022

, , , , , , , ,

Durum Raporu /ondört

Woyzeck piyesi ve uyarlaması olan filmden bir sahne

Ömer Lütfi Mete'nin çok sevdiğimiz bir şiiri var. Şiirin adı Gülce. Gülce, şairin kitabına da ismini veren bir şiir. Eskiden beri hayranlık duyarak okuduğum bir şiirdi. Eşim de bu şiiri çok sever. Rahmetli şair Ömer Lütfi Mete'nin bu şiirinden mülhem, geçen ayın sonunda dünyaya gelen kızımıza Gülce ismini verdik. Onun dünyaya gelişiyle birlikte hayatımızda bir çok şey değişti. En temelde öncelikler değişti. Sorumluluk alanlarımız genişledi. Yorucu ama gün sonunda mutlu bir koşuşturmanın içerisinde bulduk kendimizi.  Kendi adıma bu duruma uyum sağlamaya çalışıyorum. Bu süreçte fırsat bulabildiğim vakitlerde okumaya ve okuduklarımdan bende kalanları bir kenara not etmeye gayret ettim. Birazdan sözünü ettiğim bu notlarımı sizlerle paylaşacağım. Üniversitede Fen Bilimleri üzerine lisans eğitimimi alırken dikkatimi çeken kitaplardan birisi de "Madde ve Kuvvet" kitabıydı. Materyalist felsefeci Louis Büchner'in önemli eserlerinden birisi olan bu kitabı yıllar sonra yeniden kısım kısım okuma fırsatı buldum. 

4 Temmuz 2022

Kızımız Gülce Dünyaya Geldi

Elhamdülillah.


27 Haziran '22 Pazartesi günü, kızımız "Gülce" sağlıkla dünyaya geldi. Rabbim, sâliha kullarından eylesin. Sevincimizi, mutluluğumuzu tarif etmek çok zor.  Ziyaret ederek, arayarak ve mesaj göndererek tebrik ve iyi dileklerini ileten bütün dostlarımıza teşekkür ederiz. İnşallah, kızımız için daima güzellikler katan, onu iyiliğe ve doğruluğa ileten, adaletli ve merhametli olmayı öğreten ebeveynler olabiliriz.

20 Haziran 2022

, , ,

Durum Raporu /onüç

Uzak Haziranlar başlıklı yazım ile karşıladığım Haziran'ı neredeyse bitirmek üzereyiz. Geçtiğimiz Cuma günü okullar yaz tatiline girdi, öğrenciler karnelerini aldı. Liseden mezun olan genç dostlarımız lisans eğitimleri için sınavlara girdi. Bizler de bütün emek veren, çalışan, hayal kuran genç dostlarımız için dua edip, iyi dileklerde bulunduk. Her birine başarı, sağlık ve aydınlık bir gelecek diliyorum.

Aşkar Dergisi'nin 60. sayısında yayınlanan Adı Haziran Olsun başlıklı şiirimin ardından altı aydan daha fazla bir zaman geçti. Bu süre zarfında akademik çalışmalarıma ağırlık verdim. Bu çalışmaları da Durum Raporu'nun diğer yazılarında sizlerle paylaştım. Alanımın Eğitim Yönetimi olması sebebiyle eğitime ve yönetime dair makaleler ve çeşitli metinler okudum. Çeşitli kongreleri takip ettim ve bu kongrelerden birisinde (ICAR Kongresi) çalışmalarımı katılımcılarla paylaştım. Bütün bunlar beni edebiyat, sinema, tiyatro gibi keyifle bulunduğum alanların dışına çıkardı. Yaşamamın hep bir yerinde var olan edebiyattan uzaklaşmak içimde garip bir boşluk oluşturdu. Çünkü edebiyat estetiği, üretmeyi, değer katmayı ve söyleyecek sözümü canlı tutmama yardımcı oluyor. Ayda bir kaç defa da olsa bloguma eklediğim çeşitli yazılar sayesinde bu boşluk hissinden uzaklaşmaya çalıştım.

19 Mayıs 2022

, , , ,

Durum Raporu /oniki

Geçtiğimiz günlerde Ebabil Yayınları'nın şiir dizisine yeni bir kitabın eklendiğini öğrendim. Aşkar Dergisi'nde şiirlerini okuduğumuz, ilk şiir kitabı olan Paslı Çiçek'in şairi İrfan Dağ'ın şiir serüveni devam ediyor. Şair ikinci şiir kitabı olan Nenem Bir Çiçek ile bizleri selamlıyor. Okuru bol olsun, muhatabını bulsun. 

Güzel dostum Ubeydullah Öz'ün Adamkarga isminde bir blogu ve YouTube kanalı var. 14 Mayıs 2022 tarihinde YouTube kanalından yayınladığı bir radyo oyunu ile hepimizin yüzünde tebessüm bıraktı. Yaz ile Kışın Kavgası başlıklı radyo oyunu aslında bir masalmış. Ubeydullah'ın hazırlayıp yönettiği bu radyo oyununda seslerin sahipleri ise henüz birer ortaokul öğrencisiymiş. İyidere Merkez Ortaokulu'nda görev yapan Ubeydullah, öğrencileri ile birlikte geleceğe çok güzel ümitler serpiştirmiş. Yarın (20 Mayıs 2022) akşam saatlerinde yeni bir radyo oyunu ile aynı YouTube kanalında bizlerin karşısına çıkacaklar. Merakla bekliyor olacağız.

27 Nisan 2022

, ,

Durum Raporu /onbir

Aklıma düştükçe takip ettiğim, dikkatimi çeken başlıkları okuduğum bir yer var. Ekşi Sözlük'ün "dünün en beğenilen entryleri" sekmesi altında en çok beğenilen yazılar yer almakta. Kısaca: debe diyorlar. Bu listenin içinde "az kişinin bildiği muhtemeşem web siteleri" başlığı benim en çok dikkatimi çeken başlıklar arasında. Bazen bu başlıkta paylaşılan web siteleri çok işime yarayacak imkanlar sunabiliyor. Arşivleme ve arşiv karıştırma merakım vardır. Bundan dolayı gazetelerin, dergilerin, çeşitli matbu yayınların eski sayılarını karıştırmayı severim. Kitapların ilk baskılarına ulaşmak da hoşuma gider. Bir Ekşi Sözlük yazarı işime yarayabilecek web sitelerinden bazılarını şu bağlantıda sıralamış.

Bu web sitelerinden ilki bir projeye ait. Projenin adı: Gazeteden Tarihe Bakış Projesi. İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Merkez Kütüphane koleksiyonunda yer alan 18422 adet ciltlenmiş gazetenin 1928 - 1942 yılları arasında yayınlamış olan 688 cilt gazeteyi dijital ortama aktarmış ve erişime açmış.

10 Nisan 2022

, , , , ,

Durum Raporu /on

Bugün Ramazan ayının yedinci gününü yaşıyoruz. Bu yıl Ramazan ayı benim için geçen yıla nazaran daha rahat geçiyor. Geçen yıl bu zamanlar çok uzak bir yerde çalıştığım için Ramazan ayında, uzun süren oruç süresine karşı daha fazla zorlanmıştım. Fakat bu yıl daha rahatım. Şu sıra havalarda kararsız bir ısıtıp bir üşütüyor. Telefondaki hava durumu uygulamasına göre Nisan yağmurları yakında başlayacak. Hatta uygulamaya göre dün de yağmurlu görünüyordu üstelik gök gürültülü. Fakat gece yarısına doğru çok az yağdı. Bu yüzden, havaların dengesiz olması sebebiyle iftarımızı piknik yaparak gerçekleştirme fikrini bir süre erteledik.

Geçen yıl, iki yetişkin kamp sandalyesi ile orta boy katlanabilir kamp masası almıştım. Arabanın bagajında bulunduruyor, yaz günleri kır gezilerine çıktığımız zaman manzaralı bir yer bulunca hemen sandalyeleri ve masayı kuruyorduk. Piknik sepetimizde de bir şeyler varsa manzaranın daha tatlı bir hal alıyordu. Bir de arabanın CD çalarında hareketli karışık türkülerden bir potpori varsa değmeyin keyfimize. Geçen yıl ki pikniklerimizi, manzaraya karşı içtiğimiz çayları özledim doğrusu. Bunun için yaz mevsiminin gelmesi için sabırsızlanıyorum.

2 Nisan 2022

Ramazan Geldi Ramazan

Bizi Ramazan'a ulaştırana hamd ederek başlamak istiyorum. Bu yıl da Ramazan ayına erişmenin sevincini yaşıyoruz. Küslüklerin bittiği, dargınlıkların sona erdiği, sofraların bereketlenip, evlerin huzurla buluştuğu bir aydayız. Yıl boyunca düştüğümüz hataları gözden geçirebileceğimiz, kırdığımız gönülleri onarabileceğimiz, iyiliği yeniden hayatımızda baş köşeye oturtabileceğimiz bir mevsime kavuştuk. Allah için yapacağımız her işin bizimle kalacağını yeniden hatırladık. Dünyanın gelip geçiciliğine yüzümüzü çevirip, yönümüzü Allah'ın rızasına çevirdiğimiz bu kutsal ayı her yönüyle değerlendirebilmeyi ümit ediyorum.

Şimdi size hoş bir haber vermek istiyorum. Aşkar Dergisi'nin 62. sayısı matbaadan  bugün -yani Ramazan'ın birinci günü- teslim alındı. Aşkar böylece okurlarıyla birlikte Ramazan'a ilk adımı atmış oldu. İftariyelik bir sayı bizleri bekliyor. Derginin bu sayısını temin eder etmez, eserleri tanıtan bir yazı ve dergideki şiirlerden bir mısra seçkisi hazırlayıp buradan paylaşmayı planlıyorum.

29 Mart 2022

,

Corolla'nın Bahar Temizliği

Corolla'nın Bahar Temizliği

Artık  kış mevsimini geride bıraktık. Bu kış, özellikle mart ayı oldukça çetindi. Soğuklarla birlikte bazı günlerde aralıksız devam eden kar yağışları yüzünden evden çıkamaz olmuştuk. Dün yani 28 Mart Pazartesi itibariyle havalar ısınmaya başladı. Bizim apartmanların arasında kalmış, güneş görmeyen, sokağımızda bile karlar ve buzlar eridi. Böyle olunca dışarı çıkmak, gezmek, dolaşmak, güneşin ve ısınan havaların keyfine varmak içimizden geçiyor. Önümüzdeki Cumartesi günü de Ramazan ayına gireceğimizi hesaba katarsak, arabaya atlayıp gündüz gözüyle piknik yapmak, sırtımızı güneşe uzatıp oturmak güzel olmaz mıydı? Cuma günü belki bu dediğim şeyi şehir merkezine yakın bir gölete gidip gerçekleştirebiliriz.

16 Mart 2022

, ,

Durum Raporu /dokuz

Bazen takip ettiğimiz dergiler hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarız. Bazen de takip ettiğimiz yazarlar ve şairlerin daha önce hangi dergilerde göründüğünü, hangi eserlerini ne zaman yayınladığını bilmek isteriz. İşte böylesi araştırmalar için bir ihtiyacı karşılayabilecek bir projeden söz etmek istiyorum. Projenin adı: İDP - İslamcı Dergiler Projesi. Sözünü ettiğim bu proje Kültür Bakanlığı'nın desteklediği projeler arasında yer alıyor. İslamcı Dergiler Projesi kapsamında yapılan indeksleme çalışmasıyla 1908 yılından günümüze değin yayınlanan belli başlı dergilerin içeriklerini kapsamlı bir şekilde kayıt altına alınmıştır. Bu bakımdan yapılan veya yapılacak olan araştırmalar için oldukça faydalı bir çalışma yürütüldüğünü düşünüyorum. Proje kapsamında acaba benim yayınlamış olduğum eserler de kayıt altına alınıp indeksleme yapıldı mı, diye merak ettim. 2015 ve 2016 yıllarında yayınlamış olduğum eserlerimi indekslemişler. 2016 yılından sonra yayınlanan eserlerimi site kataloğunda bulamadım. Bana ait indeksleme çalışmasına şu linki kullanarak ulaşabilirsiniz.

***

Bence son beş yılın en soğuk Mart'ı 2022 yılına aitti. Tam bahar geliyor, artık havalar ısınmaya başlıyor demeye başlamışken kara kış yeniden geldi. Eskiler "mart dokuzu" olarak isimlendiriyor bu dönemi. Mart ayı bana baş ağrısı olarak geri döndü. Sol gözümden başlayan bu ağrı ilerledikçe kafamın geri kalanına yayılıyor. Tedbirimi alıp yarından itibaren daha sıkı giyinmezsem hasta olacağımı hissediyorum. Eğer bu dönemde hasta olursam, 2 Nisan'da başlayacak olan Ramazan ayına hasta ve yorgun bir şekilde girebilirim. Bu yüzden özellikle sabah kahvaltılarıma ve giysilerime daha çok dikkat etmeliyim. 

14 Şubat 2022

Sanki Dün Gibi

Geçtiğimiz hafta birkaç aydır sesini duymadığım bir dostum aradı. Heyecan duyarak telefonunu yanıtladım. Hayatlarımızdan, yaşadıklarımızdan, sevinçlerimizden, canımızı sıkan şeylerden, umut ettiğimiz gelecekten ve tabii şiirden konuştuk. Bir saate yakın süren görüşmemizin önemli bir kısmı şiir üzerineydi. Yeni bir şiir yazdığını ve okumak istediğini söyleyince çok mutlu oldum. Ardından şiir üzerine konuşmalarımız derinleşti. Yürüdüğümüz yolu, yolda dikkatimizi çeken insanları ve olayları, içimizde ve dışımızda kalanları anlattık birbirimize.

Şiir, şairden sürekli ilgi isteyen, kendisi üzerine kafa yorulması, emek verilmesi ve uğraşılması gereken bir alandır. Şairin hayatı şiirin dışındaki olay ve durumlarla dolmaya başladığı zaman şiir şairin elinden kaçmaya başlar. Bu bakımdan şiiri elimizde tutmak istiyorsak başta şiir olmak üzere güzel sanatlar ile meşguliyetimizi artırmak gerekir. Şairin şiir ile olan irtibatı ve teması arttığı sürece verimleri de artacaktır. Bu anlamda şiir, şairin gündeminde daima birinci sırada olmayı ister. Eğer şiirden başkaca unsurlar şairin gündeminde şiirden önce gelirse o zaman şairin ortaya koyduğu verim de düşecektir. Bu bağlamda disiplin edebi bir disiplin içerisinde olmak şarttır.

2 Şubat 2022

, ,

Durum Raporu /sekiz

Yaklaşık iki hafta önce Durum Raporu'nun yedinci yazısında Sivas'a kar yağmamasından yakınıyor ve şehrin su ihtiyacını karşılayan barajın su seviyesinin kritik seviyenin altına inmesinden söz ediyordum. O yazıyı yayına aldığım gece Sivas'a ve yurt geneline lapa lapa kar yağmaya başladı. Yaklaşık iki haftadır bu yağışlar sürüyor. Sokağımızın büyük bir kısmı binalardan dolayı güneş almadığı için buzlarla kaplandı. Birileri bu durumu yetkililere haber vermiş olacak ki gece yarısı belediye ekipleri gelip kar küreme çalışması yaptı. Günlük yaşantımızda kar yağışlarından dolayı çeşitli zorluklar yaşıyor olsak bile bu yağışlar önümüzdeki yaz dönemi için oldukça umut verici oldu.

***

Şu sıralar Klasik Teknoloji üzerine bazı yazılar okuyor, bu konuda hazırlanmış videolar izliyor ve Klasik Teknoloji üzerine paylaşımlar yapan insanları sosyal medyadan takip etmeye, bu konudaki görüşlerini öğrenmeye çalışıyorum. Bu anlamda 2000 - 2010 yılları arasında duyurulan işletim sistemleri üzerine hazırlanan inceleme videolarını izledim. Bu videoları izlerken Neklatek isimli YouTube kanalını bir kenara not ettim. Neklatek ismi aslında bir kısaltmaymış. Kanalın tam ismi: Neo-Klasik Teknoloji.

Okuduğum yazılardan, İzlediğim videolardan ve konuyla ilgilenen insanların görüşlerinden hareketle yine bazı notlar çıkardım. Bu notları da Klasik Teknoloji Üzerine (2) başlığıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

18 Ocak 2022

Durum Raporu /yedi

Ocak ayının yarısını geride bıraktık. Eskiden yılın bu zamanlarında Sivas'a hatırı sayılır kar yağardı. Çocukluğumu yaşadığım yılları hatırlıyorum. Bundan yirmi - yirmi beş yıl önce bu mevsimde bu şehirde kar yüksekliği diz boyuna ulaşırdı. O dönemler Sivas'ın kırsal bir bölgesinde yaşıyorduk ve her gün yürüdüğümüz okul yolu karlarla kaplı olurdu. Kardeşimle birlikte karlara bata çıka o yolu bitirmeye ve okula ulaşmaya çalışırdık. Kiracısı olduğumuz o evin geniş bir bahçesi vardı. Babam eğer evdeyse, o sabahları erkenden uyanır, kar küreği ile kapımızın önündeki karları temizler ve okula ulaşabilmemiz için bize küçük bir koridor oluştururdu. Ardından gelen zemheri soğukları ile hava ayaza çekerdi. Bu ayaz Nisan ayının sonlarına dek devam ederdi. Peşinden havalar ısınır, buzlar erimeye başlar ve toprak ortaya çıkardı. Yaşadığımız mahallede asfaltlanmış bir yol bulunmadığı için ortalık çamur deryasına döner, her gün tertemiz çıktığımız o evden çamura bulanmış bir şekilde dönerdik.

Hatıralarımda yer edinen kar manzaralı Sivas görüntüsü sadece çocukluk yıllarıma ait değil. Lise ve üniversite dönemlerinde de Sivas'ın o halini hatırlıyorum. Uzun sözün kısası bu yıl beklediğimiz gibi bir kar yağışı gerçekleşmedi. Belki haberlerden bilginiz vardır. Sivas bir süredir su sıkıntısı yaşamakta. Yaşanan su sıkıntısı sebebiyle bir dönem günün belli saatlerinde su kesintileri olmuştu. Hepimiz bu kış mevsiminden ümitliydik. Kar yağar, hem ekinleri ayazdan korur hem de bahara doğru barajlara ve göletlere su olur, diyorduk. Şehrimizin su ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan 4 Eylül Barajı'ndaki su seviyesi kritik seviye olan %4'ün altına çekilmiş durumda. Bu yüzden ben de bir endişe oluştu. İnşallah önümüzdeki günlerde beklediğimiz kar yağışı gerçekleşir. Baharda da yağmurlar iyi yağarsa, önümüzdeki yaz su sorunu kalmamış olur.