İktibas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İktibas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Aşkar Dergisi'nin 68. Sayısından Mısra Seçkisi

bir yatağın serinliğine inceden kederlenip
duvara dönüyorum yenilmektir bu
parklarda kuğular üşüyor senin incecik boynun
benim açık parmaklarım cetvel karşısında vur bakalım
çocukluğumun pembe ellerine ellerine
...
bir kışı bozduralım bir sürü sonbaharlar
ayağının ucuna basarak mı yürüyorsun
sen bakınca heykel oluyor öylesi taşlar

Özgür Ballı, Mevsimsel
Söz de yorulunca artık uzun bir
Evetle hayır arasına elle gelen düğün bayram
Tam cüze geçmişken başlayınca okul
Ödev defterinde bir leke olur o kul

Murat Özel, Elveda Bahri
şiirlerin çok güzel Rabbim bağışla
ıssız kalmış cüretimi
tek bir harfe alemi sığdıran azamet senindir
babamız âdem'e kelimeleri öğreten o sırrı bize lütfeden
sonsuz merhamet senindir

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 67. Sayısından Mısra Seçkisi

İmdi aziz 
Ekmek suya düşmüş ve kumlara belenmişken 
Onu yutmadan nasıl temizleyebiliriz 
Bütün bu olanlara bir sözümüz varken mi geldik 
Eğer zehri ve şifayı ayırabilsek 
İyi bir mantartopları olabilirdik  

Mustafa Melih Erdoğan, Ummamayı Um Umma
oyun kötü olsa da hep ayakta alkışlıyorlar 
aman başımızdan eksik etmesin allah 
adamını buldun mu yaşamak ne kolay 
sadece adını soruyorlar mülakatlarda

Özgür Ballı, Sekans
Zordur ortancalar, aşk zor 
Yaşamak ondan da zor 
Dünya varmış, dünya yokmuş 
Dünyanın bin bir türlü halinin 
Binbir incisi bu muymuş?

Murat Özel, Failed State, Pirus Zaferi ve Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm
Paylaş:

Serazat Edebiyat'ın 4. Sayısından Mısra Seçkisi

denizden hemen sonraki bozkır
ve ta bozkır
düşmüş gibidir hiç durmadan
ağzından
ağzın susuzluğumu eyler

Osman Hasdemir, Maseinaor III

Her şeyden az, hiçbir şeyden tam değildir içim
Fakat gülen yüzüm de vardır ki
-Her hayırda şer olma ihtimalinden midir-
Biraz evhama gebedir

Orhan Batuhan Akgül, Persona Non Grata

şimdi kim ölüyorsa dünyanın bir yerinde
sebepsiz ölüyorsa dünyanın bir yerinde
bana bakıyordur.

Deniz Schwarzwald, Ciddi Saat (çeviri)

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 66. Sayısından Mısra Seçkisi

acımız büyük -acımız diye bir şey yok-
sevincimiz kısa o kesin işte
dertlerimiz dert değilmiş kanayarak öğrendim

Özgür Ballı, Geri Döneceğiz

Neye karşı kırılırsa direncin bil ki o şeytandır
Ne ki direnç verirse sana Haktandır
Koy çehreni vazıh tabloya yırtılsın gen haritası
Saf olana inanmayan öte taraftandır
Çıngar çıkar cazgır ol namerde verme yol

Aziz Mahmut Öncel, İyot

Ben bir oyun yaptım oyum oyum
Oyarak karartarak perdeleri
Olmamış bir şiirin içinden oyunla geçtim
Şimdi biraz klişe yaşamak istiyorum
Ütülü gömleğimi çamura banıp da
Hocamın rahlesinden kalbinize dokunmak itiyorum

Aziz Mahmut Öncel, Plato Kefen

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 65. Sayısından Mısra Seçkisi

Böyle şiir yazılmaz Beni erken uyandır Şiir böyle yazılmaz Boynumda bir ip sesi
Böyle şiir yazılmaz Kız değil o bayandır Şiir böyle yazılmaz Tanrıcık şiir ipnesi 
Böyle şiir yazılmaz Puşttur o ilk cayandır Şiir böyle yazılmaz Büyüyecek bak abisi

İdris Ekinci, Çınlamalar

bir kadın üşür, üşüdükçe uğuldar
uğuldadıkça yangın büyür bu hep böyle olur
bir babanın yüzüne ölüm sinmiştir ve ölüm gelir
anne yeniden bir baba doğurur ölen babadan çocuklarına
uzun bir ırmağın tam ortasına gömülür bir kuş
bir kuşu herkes öper, bir kişi öldürür bu hep böyle olur

Ümit Çiçekli, Olanlar

bir eşikte bulunmanın tarifsiz huzuru
kırk kilit vurulsa da açılır her biri
bir zaman bekledi adem, beklemek kendi içinde cennet
beklemekle çözülürdü insanın gizli nesnesi

Çağrı Subaşı, İnsanın Halleri

Paylaş:

Serazat Edebiyat'ın 3. Sayısından Mısra Seçkisi

Bakarsın diye
Binlerce dikenleri göğsüme batırdım
Gülle donattım çehremi
ve her sabah
Yeniden
Bir damlaya kanarken
Sana yıkandım

Ahmet Alataş, San'a Göç

Çünkü kalbim gebe bırakır kelimelerimi
Onlar ki soğumazlar
Heybemde kendi ateşimi taşıyorum

Mücahit Mehmet Musuloğlu, Çamurlandıysam Elbet Yıkanmışımdır

-biz yüzyıllarca ölü
ölünce artık uzamayan tırnaklarımız sakallarımız
son bir fotoğrafıdır
dönüşüp durduğumuz şeylerin

Osman Hasdemir, Devam Eden Son

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 64. Sayısından Mısra Seçkisi

Bir ispinozun istiğrakı değil sizinki
Bir kartala hasret de değilsiniz 
Tüyler ve kıllar uyanıklığınız 
Paramesyumlar amipler 
Ama bir bakın sözlüğe 
Ve sonra kitaba baştan başlayın 
İstiğraka uğramış olarak

Aziz Mahmut Öncel, İstiğrak

Bizi buluşturan tanrıya
                              Soğuksun tanrıya 
                                                      Sun tanrıya 
                                                                  Bir kereviz 
                                                                                  Bir bamya…                                        

İdris Ekinci, Kararlısız

Paylaş:

Serazat Edebiyat'ın 2. Sayısından Mısra Seçkisi

kaygılar çağrılmadan yaprak sırtlarına
yaşamın tarif edilmiş yolları
ve bilinçsiz ışıklarından
uçlanıyor tanıklığa

Osman Hasdemir, /weather rain

Cumartesi akşamları geceyi tütün çarşaflarına sarıp
Dikenli teller arasında kanayan
Bir savaş atı gibi soluduğumuz dostlarımla
Sonra üfürdüğümüz yelkenleri şişiren ıslak rüzgârlar gibi
...
Borazanlar ötüyor durmadan yeraltı duraklarında
Nöbet hiç bitmiyor anlayacağın
Kışı ve baharı o yakıcı sanrılarla geçiriyoruz balkonlarda

Mücahit Mehmet Musuloğlu, Tatar Çölü

elektronik postayla cv gönderdim sana
spam kutuna düşmüş olabilir
ekrana elli milimlik tendre jasmin
şişesinden sıktım
kokusu geliyor mu
entır

Emre Gül, Entır

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 63. Sayısından Mısra Seçkisi

Kapa!

İdris Ekinci, Kapalı Şiir

Ey kör yol!
Ey asla boyun eğmeyen ödev
Seni tanımlayacak olan nerededir
Senin asil soyunun homurdayan kökleri
Bu köklerden türeyişin gürültülü cesareti
Nereye basınca tahtaların gıcırdamayacağını bana da öğret

Mustafa Melih Erdoğan, Tıkırtı, Cızzz:Ses

kötü şeyler olacak kötü şeyler oluyor kötü şeyler oldu
saniyelerle değişiyor bakıp geçtiğimiz ne varsa
bir yerlerde koşmaya devam eden at
başka bir şehirde bilerek ayağını burkuyor

Özgür Ballı, Dikkat Kırılır

Paylaş:

Serazat Edebiyat'ın 1. Sayısından Mısra Seçkisi

deniz ağaçları bilinselerdi evlerde
balkonlarda pencere kenarlarında
akvaryumla birlikte neleri anımsatır onlara
bir mezar daha ne ister denizden
bir hayat kadar ölü kalınsa yeter

Osman Hasdemir, Çekilirken

Ağaç köklerine yaydığım yumuşak otların
Savaş artığı uykularına uzanırken
Başımı siyaha yani
Aşkımın dizlerine koyar gibi yaslarım

Mücahit Mehmet Musuloğlu, Sarı Humma

Uyandığımda üşüyorum yüzüm boş meydan
Dünyada senden uzak olmak da varmış
Nefesinin sonu şiirdir, peşine düşsem

Bir şiirin içinde yaşarsın, bir rüzgârın dışında
Bir damlacık göğsüne bir deniz sığmış

Rıdvan Yıldız, Gereği Düşürüldü

Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 62. Sayısından Mısra Seçkisi

Yeni bir oturum açtım nehirde iki defa
Temiz bir sayfaya inanmayı ne çok istedim
....
Bir yaz günüydü hani kokulardan bir hatıra
...
Geçmişin kokusunu derinden soludum da
Nefesimin yetmediğini bir türlü öğretemedim
Yaşamak dediğiniz uzun bir gelecekti hani

İnkisar, Hüseyin Karacalar
karanfil sokak karanfil kokmuyor ve menekşe sokak menekşe
bu iklimlere bir şey oldu dostun önünde buluşmuyor mu kimse
...
işte buralarından geçtim ben şehrin çiçek adlarını
sonra işte sen geldin.
...
ankara her dönemin gençliği
bakmayın memur sandıklarına bakmayın gri
kimsenin beğenmediği kimsenin vazgeçemediği

Ankaralı Şiir, Özgür Ballı
Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 61. Sayısından Mısra Seçkisi

tüm demirler elbet bir gün paslanır
kendini bırakınca yeşillenir su
yorulunca küflenir ekmek
...
derdimi derdim sana
ben seni çok yoruldum sen bilmiyorsun bunu

Bulma, Özgür Ballı
Nenem çiçek gibi kokardı bunu da anlatamam
Soluğu vardı soluğunun üzerinde üç tane yarımdan dua
Böylece yalnızlığa bakarak tamamladı ömrünü
En çok babasızlığını dikerek fistanına

Nenem Bir Çiçek, İrfan Dağ
Yalnız otlar mı kurur yaz artınca sıcakta
Pelte bir et parçasıdır kafeste gönül
O da kurur.

Yüksekten Korkan Güvercin, Yavuz Altunışık
Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 60. Sayısından Mısra Seçkisi

ben kendime iki adım kala

ilk adımı attım babamdan vazgeçtim

sonraki kaldı önümde

...

olmaz dedim ümit, sana göre değil

dokunmayı sevdiğini bilirler

dokunduğun yerden vururlar seni

Başarısız Taşralı, Ümit Çiçekli


çalışanın uyarıları dinlemeden ve kullanması için verilen kişisel koruyucu ekipmanları yok sayarak çalıştığı. olay günü dalgın olduğu. vinçte asılı yük olduğu halde ve şeritlere rağmen vincin yanından geçtiği

yirmi bir yaşında olduğu. artık yaşamadığı. hiç yaşamadığı.

Kazara, Özgür Ballı

Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 59. Sayısından Mısra Seçkisi

Durup bir bak dedim dostuna o da döndü postuna

Beraber kibri kucakladınız ayrı ayrı postlarda

Sahi namaz kılınır mı postunuzda

Feragat, Aziz Mahmut Öncel


kredileri var, yalandan gülümseyen kişisel asistanlar

bankaları var, onlarca banka hem de

borçları var, minimum tutarları, asgari yaşamaklar

odamda görüşebilir miyiz?

Kredili, Özgür Ballı

Paylaş: