Özgür Ballı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Özgür Ballı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Aşkar Dergisi'nin 67. Sayısından Mısra Seçkisi

İmdi aziz 
Ekmek suya düşmüş ve kumlara belenmişken 
Onu yutmadan nasıl temizleyebiliriz 
Bütün bu olanlara bir sözümüz varken mi geldik 
Eğer zehri ve şifayı ayırabilsek 
İyi bir mantartopları olabilirdik  

Mustafa Melih Erdoğan, Ummamayı Um Umma
oyun kötü olsa da hep ayakta alkışlıyorlar 
aman başımızdan eksik etmesin allah 
adamını buldun mu yaşamak ne kolay 
sadece adını soruyorlar mülakatlarda

Özgür Ballı, Sekans
Zordur ortancalar, aşk zor 
Yaşamak ondan da zor 
Dünya varmış, dünya yokmuş 
Dünyanın bin bir türlü halinin 
Binbir incisi bu muymuş?

Murat Özel, Failed State, Pirus Zaferi ve Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm
Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 66. Sayısından Mısra Seçkisi

acımız büyük -acımız diye bir şey yok-
sevincimiz kısa o kesin işte
dertlerimiz dert değilmiş kanayarak öğrendim

Özgür Ballı, Geri Döneceğiz

Neye karşı kırılırsa direncin bil ki o şeytandır
Ne ki direnç verirse sana Haktandır
Koy çehreni vazıh tabloya yırtılsın gen haritası
Saf olana inanmayan öte taraftandır
Çıngar çıkar cazgır ol namerde verme yol

Aziz Mahmut Öncel, İyot

Ben bir oyun yaptım oyum oyum
Oyarak karartarak perdeleri
Olmamış bir şiirin içinden oyunla geçtim
Şimdi biraz klişe yaşamak istiyorum
Ütülü gömleğimi çamura banıp da
Hocamın rahlesinden kalbinize dokunmak itiyorum

Aziz Mahmut Öncel, Plato Kefen

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 65. Sayısından Mısra Seçkisi

Böyle şiir yazılmaz Beni erken uyandır Şiir böyle yazılmaz Boynumda bir ip sesi
Böyle şiir yazılmaz Kız değil o bayandır Şiir böyle yazılmaz Tanrıcık şiir ipnesi 
Böyle şiir yazılmaz Puşttur o ilk cayandır Şiir böyle yazılmaz Büyüyecek bak abisi

İdris Ekinci, Çınlamalar

bir kadın üşür, üşüdükçe uğuldar
uğuldadıkça yangın büyür bu hep böyle olur
bir babanın yüzüne ölüm sinmiştir ve ölüm gelir
anne yeniden bir baba doğurur ölen babadan çocuklarına
uzun bir ırmağın tam ortasına gömülür bir kuş
bir kuşu herkes öper, bir kişi öldürür bu hep böyle olur

Ümit Çiçekli, Olanlar

bir eşikte bulunmanın tarifsiz huzuru
kırk kilit vurulsa da açılır her biri
bir zaman bekledi adem, beklemek kendi içinde cennet
beklemekle çözülürdü insanın gizli nesnesi

Çağrı Subaşı, İnsanın Halleri

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 64. Sayısından Mısra Seçkisi

Bir ispinozun istiğrakı değil sizinki
Bir kartala hasret de değilsiniz 
Tüyler ve kıllar uyanıklığınız 
Paramesyumlar amipler 
Ama bir bakın sözlüğe 
Ve sonra kitaba baştan başlayın 
İstiğraka uğramış olarak

Aziz Mahmut Öncel, İstiğrak

Bizi buluşturan tanrıya
                              Soğuksun tanrıya 
                                                      Sun tanrıya 
                                                                  Bir kereviz 
                                                                                  Bir bamya…                                        

İdris Ekinci, Kararlısız

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 63. Sayısından Mısra Seçkisi

Kapa!

İdris Ekinci, Kapalı Şiir

Ey kör yol!
Ey asla boyun eğmeyen ödev
Seni tanımlayacak olan nerededir
Senin asil soyunun homurdayan kökleri
Bu köklerden türeyişin gürültülü cesareti
Nereye basınca tahtaların gıcırdamayacağını bana da öğret

Mustafa Melih Erdoğan, Tıkırtı, Cızzz:Ses

kötü şeyler olacak kötü şeyler oluyor kötü şeyler oldu
saniyelerle değişiyor bakıp geçtiğimiz ne varsa
bir yerlerde koşmaya devam eden at
başka bir şehirde bilerek ayağını burkuyor

Özgür Ballı, Dikkat Kırılır

Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 62. Sayısından Mısra Seçkisi

Yeni bir oturum açtım nehirde iki defa
Temiz bir sayfaya inanmayı ne çok istedim
....
Bir yaz günüydü hani kokulardan bir hatıra
...
Geçmişin kokusunu derinden soludum da
Nefesimin yetmediğini bir türlü öğretemedim
Yaşamak dediğiniz uzun bir gelecekti hani

İnkisar, Hüseyin Karacalar
karanfil sokak karanfil kokmuyor ve menekşe sokak menekşe
bu iklimlere bir şey oldu dostun önünde buluşmuyor mu kimse
...
işte buralarından geçtim ben şehrin çiçek adlarını
sonra işte sen geldin.
...
ankara her dönemin gençliği
bakmayın memur sandıklarına bakmayın gri
kimsenin beğenmediği kimsenin vazgeçemediği

Ankaralı Şiir, Özgür Ballı
Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 61. Sayısından Mısra Seçkisi

tüm demirler elbet bir gün paslanır
kendini bırakınca yeşillenir su
yorulunca küflenir ekmek
...
derdimi derdim sana
ben seni çok yoruldum sen bilmiyorsun bunu

Bulma, Özgür Ballı
Nenem çiçek gibi kokardı bunu da anlatamam
Soluğu vardı soluğunun üzerinde üç tane yarımdan dua
Böylece yalnızlığa bakarak tamamladı ömrünü
En çok babasızlığını dikerek fistanına

Nenem Bir Çiçek, İrfan Dağ
Yalnız otlar mı kurur yaz artınca sıcakta
Pelte bir et parçasıdır kafeste gönül
O da kurur.

Yüksekten Korkan Güvercin, Yavuz Altunışık
Paylaş:

Durum Raporu /beş

Yeni Başlangıçlar başlıklı yazımda da ifade ettiğim üzere Eylül ayı itibariyle hayatımda bir takım değişiklikler oldu. Bunlardan birisi Eğitim Yönetimi alanında Tezli Yüksek Lisans programına kabul edilişimdi. Geçen hafta Perşembe günü itibariyle fakültede derslere başlamış oldum. Aslında iki haftadır dersler başlamış fakat ben fark etmemişim. Dört dersimiz var. Eğitim Yönetimi, Eğitim Yönetiminde Liderlik, Bilimsel Araştırma Yöntemleri ve Eğitimde Denetim. Hafta sonumun bir kısmını ise bu dört temel dersin ödevlerini hazırlamakla geçirdim. Umarım her şey yolunda gider ve başarılı olurum. Yıllar sonra yeniden fakülteye öğrenci olarak kabul edilmek ve o sıralara öğrenci olarak oturmak benim için heyecan verici oldu. Bu arada fakülte kantininin masa sandalyeleri benim öğrencilik yıllarımdaki masa sandalyeler ile aynı. Özellikle sandalyelerin oturulan kısmının süngerleri dışarı çıkmış, kumaşlarının rengi yeşilden siyaha evrilmiş. Bence kantinin yenilenme zamanı gelmiş.

***

Kış yaklaşıyor. Geçen hafta soğuklar başladı. Gerçi son üç gündür yazdan kalma günleri yaşıyor olsak bile sıkı giyinmezsem hasta olabilirim. Biz kış mevsimine hazırlıklarımızı bitirdik sayılır. Toplamda on beş litrelik turşu hazırladık. Bununla birlikte konservelerimizi de tamamladık. Evin genel temizliğini bitirip, halılarımızı yıkamacıya gönderdik. Şimdi gönül rahatlığıyla kışı karşılayabiliriz.

Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 60. Sayısından Mısra Seçkisi

ben kendime iki adım kala

ilk adımı attım babamdan vazgeçtim

sonraki kaldı önümde

...

olmaz dedim ümit, sana göre değil

dokunmayı sevdiğini bilirler

dokunduğun yerden vururlar seni

Başarısız Taşralı, Ümit Çiçekli


çalışanın uyarıları dinlemeden ve kullanması için verilen kişisel koruyucu ekipmanları yok sayarak çalıştığı. olay günü dalgın olduğu. vinçte asılı yük olduğu halde ve şeritlere rağmen vincin yanından geçtiği

yirmi bir yaşında olduğu. artık yaşamadığı. hiç yaşamadığı.

Kazara, Özgür Ballı

Paylaş:

Aşkar Dergisi’nin 59. Sayısından Mısra Seçkisi

Durup bir bak dedim dostuna o da döndü postuna

Beraber kibri kucakladınız ayrı ayrı postlarda

Sahi namaz kılınır mı postunuzda

Feragat, Aziz Mahmut Öncel


kredileri var, yalandan gülümseyen kişisel asistanlar

bankaları var, onlarca banka hem de

borçları var, minimum tutarları, asgari yaşamaklar

odamda görüşebilir miyiz?

Kredili, Özgür Ballı

Paylaş:

Aşkar Dergisi'nin 58. Sayısından Mısra Seçkisi

 ... 

Zor değil kandırmak beni

Her ince tebessüm cem-i dünyada kanmaya değer

Başlatılmaya gelemem başlarım her nasılsa

...

Bizim mahalledeki caminin cemaati yok

ODTÜ'de ilahiyat olsa da olur olmasa da

Parodika, İdris Ekinci


Hangi oyuncağı bozdum Allah'ım

Hangi çiçeği kanarca sevmedim

Hangi çocukta sırlandi ki ahım

Ağız tadıyla diş çürütemedim

Hiç Komik Mi, Mustafa Melih Erdoğan 

Paylaş:

Türk Şiirinin Milenyum Çıkmazında Beş Kitap

Ebabil Yayınları, Osman Özbahçe editörlüğünde yürütülen şiir dizisine beş yeni kitap daha ekledi. Aşkar Dergisi ile hatırladığımız şairler sahih ve sahici kitapları ile okurlarını selamlıyor. Mustafa Melih Erdoğan’ın Hangi Anahtar’ı, Aziz Mahmut Öncel’in Pasaportsuz Türk’ü, İrfan Dağ’ın Paslı Çiçek’i, Özgür Ballı’nın Ben Seni Sonra Ararım’ı ve Musab Kırca’nın Düşerken Öğrendiğimiz Yasalar’ı başta Aşkar Dergisi okurlarını olmak üzere şiir okurlarını heyecanlı bir bekleyişe soktu. Sivas’ta yayın yapan ve ülkemizin bir çok ilinde okurları ile buluşan Aşkar Dergisi sekiz yılı geride bıraktı. Türk şiiri ve dergiciliği adına ciddi bir konumda olan Aşkar, şairleri ile birlikte modern Türk şiirine hareket kazandıran bir nitelik sahibi oldu.

Aşkar Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak tanıdığımız Mustafa Melih Erdoğan, titiz bir çalışmanın neticesi olarak ilk şiir kitabı “Hangi Anahtar” ile okurlarının beklentilerini karşılayacak bir esere imza attı. İkinci Yeni’den günümüze kadar modern Türk şiirinin birikimini hissettiğimiz Hangi Anahtar’da, şair, kendi kuşağının öncesi ile irtibatını koparmıyor.  2000 – 2010 kuşağı şairlerinde yer yer görülen İkinci Yeni’yi bir atıflar deposuna dönüştürme gayretinden sakınan Erdoğan, Hangi Anahtar’da, şiire plastik pencereler açmayı reddedip, onun ruhuna erişme gayretiyle kendini gösteriyor. Hangi Anahtar’da bizlere bir içdeniz gibi açılan bir başka kapı ise arayış. Muhalif şiiriyle bunu derinden hissettiren şair, şiiri örselemeden, akıl ile kalp arasına bir çizgi konduruyor.

Paylaş:

Aşkar'ın Şairlerinden Sahih ve Sahici Kitaplar


Türkçe vatanımız, Aşkar evimiz!

"Eve dön, şarkıya dön, kalbine dön!" diyerek bizlere seslenen Aşkar Dergisi 37. sayısını çıkardı. Kargoların büyük bir bölümü de yola çıktı. Yakın zamanda Aşkar'ın yolunu gözleyenler inşallah Aşkar'ın bu sayısına kavuşacak. Aşkar'da 2015 yılı hayli hareketliydi. Aşkar'daki bu hareketlilik 2016 yılı için gelişmelerin habercisi oldu bir bakıma. Aşkar'ın şairleri Mustafa Melih Erdoğan, İrfan Dağ, Aziz Mahmut Öncel, Özgür Ballı çıkardığı şiir kitapları ile dört koldan biz buradayız dediler.


Allah hayırlı uğurlu etsin diyorum. Aşkar ile ilgili gelişmeleri bu Twitter adresinden takip edebilir, abonelik hakkında şu adresten bilgi alabilirsiniz.
Paylaş: