Mayıs ayının yarısını geride bıraktık. Mayısın en sevdiğim tarafı Haziran ayının habercisi olması. Haziran ayını hep sevmişimdir. Geçen yıl bu zamanlar kaleme alıp sizinle paylaştığım "Uzak Haziranlar" başlıklı yazımda da bu konudaki düşüncelerimi ifade etmiştim. O yazının bir bölümünde 2019 Haziran'ın da paylaştığım bir mısradan alıntı yapmıştım. "Uzakta yanıp sönen bir ışık şimdi / O serin Sivas akşamları". Aynı sevinci ve aynı duygu yoğunluğu -hatta daha fazlasını- hissediyorum. Neden daha fazlasını? Çünkü 2022 Haziran ayında kızımız Gülce dünyaya gelmişti. Yani bende zaten heyecan uyandıran Haziranların anlamı daha fazla derinleşmiş oldu. Bu yıl inşallah birinci yaş gününü kutlayacağız. Kıymetli eşim ile birlikte kızımızın birinci yaş günü için ufak tefek de olsa bir şeyler düşünüyoruz. Zaten doğum günleri için büyük organizasyonlar yapmayı anlamsız buluyoruz. Maksadımız ailenin diğer üyeleri ile bir araya gelmek ve gelecek yıllarımızda hatırlamak üzere güzel bir hatıra bırakmak...
Bu arada nicedir bir araya gelemediğim dostlarım var. Mete ve Ubeydullah bu dostlarımdan... Mete ile aynı şehirde yaşamama rağmen yaşamlarımızdaki yoğunluklarımızdan dolayı bir araya gelmek için çeşitli bahaneler ve fırsatlar kolluyoruz. Mete ile yakın bir zaman önce bir araya geldim. Güzel bir bahane idi bizi buluşturan şey... Uzaklardaki dostumuz Ubeydullah bize Serazat'ın 4. sayısının matbu halini gönderdi. Üniversite yıllarımızdayken arkadaş buluşmalarımız için genellikle kullandığımız kafeyi tercih ettik. Biraz eski günleri yâd etttik, biraz da bugünü ve geleceği konuştuk.