Musiki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Musiki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2024

, ,

Nihâvend Şarkı: Koklasam Saçlarını Bu Gece Ta Fecre Kadar

Güftesinin Mustafa Nâfiz Irmak'a, nihâvend makamındaki bestesinin ise Artaki Candan'a ait olduğu bir eser. İlk defa Sadi Hoşses'in enfes yorumu ile dinlemiştim. Dinlediğim kayıtta Sadi Bey'in sesine eşlik eden piyanistin ise Menşure Tunay olduğunu öğrenmiştim. Sadi Hoşses ve Menşure Tunay, Klasik Türk Müziğine emek vermiş iki değerli sanatçımızdır. Şarkıyı pek çok icracıdan dinledim. Bekir Ünlüataer, Münip Utandı, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Çiğdem Yarkın, Sadi Hoşses ve Münir Nurettin Selçuk dinlediğim sanatçılar arasındaydı. Beni en çok etkileyen ise Münir Nurettin Selçuk olmuştu. Ancak önceleri dinlediğim şarkı kaydını internette şuanda bulamıyorum.

Okşasam saçlarını bu gece ta fecre kadar
Koklasam saçlarını bu gece ta fecre kadar
Acı duysam gözünün rengine dalsam da senin
Acı duysam gözünün rengine dalsam da senin

Kanatır ruhumu mazide kalan hatıralar
Kanatır ruhumu mazide kalan hatıralar
Doyamam ömrüme ben kalbini çalsam da senin
Doyamam ömrüme ben kalbini çalsam da senin

19 Ağustos 2023

, , , ,

Erkin Koray'ın Ardından

Erkin Koray Gibson marka SG modeli elektro gitarı ile

Erkin Koray, Türk rock müziğinin sembol isimlerinden birisidir. Türk müziğine yaklaşımı, ortaya koyduğu özgün ve deneysel eserleri, yeniden yorumladığı ve kendisinden çok şey kattığı çalışmaları ile Anadolu'nun kültürel birikiminin geniş kitlelere duyurulmasında ve korunmasında katkıları olmuştur. Onun müzikte durduğu nokta doğunun ve batının birleştiği alandı. Doğu ve batı müziklerinde yaptığı deneysel ve özgün eserler hem çağdaşlarını hem de kendi kuşağından sonra gelenleri etkilemiştir. Bu alanda bir ekol olan Koray, Türk Halk Müziği eserlerini yeniden yorumlamakla kalmayıp Türk Sanat Müziği eserlerine de kendi yorumunu getirerek Anadolu Rock türünün oluşmasını sağlamıştır.

Erkin Koray Anadolu Rock, Hard Rock ve Psikedelik Rock türleri başta olmak üzere rock müziğinde geniş bir yelpazede dinleyicileri ile buluşmuştur. Deneyen, araştıran, üreten ve bunu dinleyicileri ile paylaşan sanatçı, türkülerimizin vazgeçilmez ensturmanı olan bağlamanın sesini geniş salonlarda ve açık alanlarda daha yüksek sesle duyurmak, bağlamayı rock müziğinde de kullanabilmek için çağdaşı sanatçılardan Orhan Gencebay ile birlikte "elektro bağlamayı" geliştirmiştir. 

Müziğiyle kendisini ve çevresini tamamlayan, biçim veren Erkin Koray, anlaşılmayı beklemiş sanatçılarımızdan birisidir. Üzerinde yoğun çalışmalar yürüttüğü eserleri kült haline gelmiştir. Esterabim, Fesuphanallah, Çöpçüler, Krallar, Yağmur, Mesafeler, Akrebin Gözleri, Anma Arkadaş, Sevince, Seni Her Gördüğümde, İlahi Morluk, Aşkımız Bitecek, Şaşkın, Gönül Salıncağı, Cemalım, Razıyım, Gaddar, Kendim Ettim Kendim Buldum, Hor Görme Garibi gibi pek çok eser dönemini aşan çalışmalar arasında gösterilmektedir.

27 Kasım 2022

, , , , ,

Hüseynî Şarkı: Sana Öyle Hasretim Ki

Güftesi Ayten Baykal'a ait olan hüseynî makamdaki şarkının bestekârı ise Erdoğan Berker... Şarkı formundaki eser aksak usûl ile icra edilmekte. Türk Sanat Müziği icracılardan pek çok sanatçının repertuvarında yer verdiği eseri Emel Sayın'ın sesinden dinlemeyi tercih ediyorum. Emel Sayın'ın sesine en çok yakıştırdığım makamlardan birisi hüseynî makamıdır. Şarkı formunda ve aksak usûl ile bestelenen şu iki şarkıyı hep onun sesiyle hatırlarım: Sana Öyle Hasretim Ki ve Yağdır Mevlam Su. Sözünü ettiğim ikinci eserin güftesi ise Erol Martal'a ait. Bestekârı ise Mahmut Oğul. Hüseynî makamında eseri icra eden sanatçı genellikle eserin güçlü perdesi civarından eseri okumaya başlamaktadır. 

Erdoğan Berker'den söz etmek istiyorum. 1932 yılında Ankara'da dünyaya gelen sanatçı ilk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden İnşaat Mühendisi olarak mezun olmuş. Bestekarın musiki ile tanışması ailesi vesilesi olmuş. Babasının bir udî olması ve bazı meşk akşamlarında annesinin güzel sesiyle uda eşlik etmesi, Berker'in musikiye ilgisini artırmış. Berker sanat yaşamının en aktif yıllarını 1980'li yıllarda yaşamıştır.

7 Haziran 2022

, , ,

Uşşak Şarkı: Gül Derler Bana Gül Derler

Saadettin Kaynak, Türk müziğinin en büyük isimlerinden birisi olmuştur. Şahsiyeti ve ortaya koyduğu eserleriyle musikimize büyük katkılar sunmuştur. Klasik Türk Müziği'ne çok sayıda eser kazandıran Saadettin Kaynak'ın babası Fatih Camii imam-hatiplerinden Ali Alaeddin Efendi'dir. Aile efradının Kur'an eğitimi ve hafızlık ile birlikte bulunması hasebiyle kendisi de hafızlık eğitimi almış ve hafız olmuştur. Bununla birlikte batı müziğini araştırmış ve batı müziğinin eğitimini almıştır. Bestekar kimliğini şair kimliği ile birleştirmiş, kaleme aldığı şiirlere besteler yapmıştır. Bugün Klasik Türk Müziği'nde keyifle dinlediğimiz pek çok eserin müellifi olan Saadettin Kaynak, 1895 yılında İstanbul'da doğmuş, İmparatorluğun son devrini ve Cumhuriyetin ilk kırk yılını tecrübe etmiştir. 3 Şubat 1961 tarihinde İstanbul'da ebediyete intikal etmiştir.

Sinemamız, musikimiz, edebiyatımız ve diğer sanat dallarımız adına TRT Arşiv'i ve bu bağlamda yapılan dokümantasyon çalışmalarını çok kıymetli buluyorum. Biraz önce hayatından ve müziğimize katkılarından kısaca bahsettiğim Saadettin Kaynak'a dair pek çok çalışma TRT'nin arşiv sayfalarından temin edilebilir durumdadır. TRT Dinle uygulamasının Saadettin Kaynak Eserleri başlığı altında 11 eserden müteşekkil bir çalma listesi mevcut. Söz konusu çalma listesinde bestekarın ünlü şarkıları bir araya getirilmiş. Bu yazıma konu olan Uşşak Makamındaki Gül Derler Bana Gül Derler başlıklı şarkıyı o listede bulamadım.

29 Mart 2016

, ,

Ayrılığın Bir Başka Durağı: Ben Gamlı Hazan

Melahat Pars, Bestekar ve İcra Sanatçısı

Ayrılık şarkılarının bir başka durağı da Melahat Pars'ın sesinden geçmekte. Bestesini ve icrasını kendisinin yaptığı Ben Gamlı Hazan'ın güftesi ise Sıtkı Angınbaş'a ait. Bu şarkıyı ilk defa Alın Yazısı filminde dinlemiştim. Bir ayrılık sahnesiydi. Haydar'ın ve Fatma'nın bu ilk ve son demine Melahat Pars'ın sesi eşlik ediyor. Unutmadan, eser Uşşak makamındaymış.
Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk ben de vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Türk Müziği'nin 70'lerinde şöhrete ulaşmış bir eser. Sonradan öğrendiğime göre 1971 yılında Milliyet Gazetesi, bir anket düzenliyor ve yılın en çok beğenilen on eserini seçiyor. Bu eser ise dördüncü sırada kendisine yer buluyor. Böylesi bir ruha, bir hikayeye ve içimizi tırmalayan bir efkara sahip eserler, insana kendisini hatırlatıyor ve hemen her yerde duyduğumuz disko ritmine karşı dinleyene kurtarılmış bir hüzün sunuyor.

Eserin oluşmasında rivayet olunan bir söylentiye göre (ne derece doğru bilinmez) TRT'nin ses sanatçısı ve bestekarlarından olan Melahat Pars'ın yanına genç bir üniversite talebesi ziyarette bulunur ve kendisinin musiki birikiminden istifade etmek istediğini söyler. Melahat Pars, öğrencide kabiliyet görür ve onu kabul eder. Bir müddet sonra bu genç adam, ders aldığı Melahat Pars'a aşık olur ve bu durumu fark eden ünlü bestekar, kabiliyetli öğrencisi musiki hevesini kırmak istemez ancak onun için bu eseri besteler.

18 Nisan 2015

, , , , , , , , ,

Sanat Üçgeni: Şiir, Şarkı ve Film

Fotoğrafı bugün akşam namazından sonra çektim. Tam haline buradan bakabilirsiniz.

Şu satırları Amr Selim'den Saken Osady şarkısını (şarkı dediğime bakmayın, ensturmantel bir eser) dinlerken yazıyorum. Gece yarısına bir saat var. Güneşli bir günü geride bıraktım. Sakin ve huzurlu bir gündü benim için. Aslına bakarsanız gün boyunca uykuluydum. Sabah namazından sonra uyuyabildim. Dört saatlik bir uyku ile güne başladım. Ne yaptım da geceyi uykusuz koydum böyle? Evvela Analitik Kimya (şu kitaba) çalışıyordum. Malum ya önümüzde sınav var. Gece 02:00'a kadar devam etti çalışmam. Baktım başım şişmeye başladı. Hilary Hahn'ın icra ettiği Vivaldi bestesi olan Dört Mevsim'i (yaz bölümü) açtım. O sıra mutfağa geçtim, kahve için ocağa koyduğum suyun kaynama sesini fark ettim de. Peşinden kitaplığıma doğru yöneldim. Gözüme Kemal Sayar'ın şiir kitabı ilişti. Bütün şiirlerini tek kitapta birleştirdiği bir kitap. Ağır adımlarla (ışığı yakmayı unuttum) Hilary'nin bastığı notaları takip ettim. Nihayet sandalyeye oturabildim. Beni tanıyorsanız, Kemal Sayar'ın bu şiir kitabını elime aldığım zaman hangi şiir ile başlayacağımı biliyorsunuzdur. Beni tanımayanlar için söylüyorum. Ruknettin'in Kalbi İçin Kehanetler. 2013 yılında almıştım bu kitabı. Her neyse... Biraz önce bir takım şeylerden bahsettim ya... Ben bu olaya "ayin" diyorum. Benim şiir ayinim bu. Gerekli şartları temin ettiğimde şiiri yaşayarak okurum. Büyük bir haz alırım okuduğum şiirden. Defalarca aynı şiiri okurum bazı anlarda. İşte dün ki şiir ayinimden bir kesit sunayım sizlere.

14 Şubat 2015

,

Karnında Kelebekler Uçuşan Adam: Roger Whittaker

Roger Whittaker

Pastoral bir sesi var bu adamın. Bu adamın şarkılarını dinlediğim zaman Alp Dağlarının mor eteklerinde yaşayan, küçük mütevazi çiftlikleri ile hayatını sürmeye çalışan bir İskandinav ailesi aklıma gelir hep. Mesela şu bizim Heidi yok mu? Onu da düşünebilirsiniz. Uzun yolculuklar için de değerlendirilebilir bu adamın şarkıları. Gün karşı tepenin ardında kalırken, kızıla çalan - turuncuya yakın buğday sarılığını alırken gökyüzü, siz otomobilinizin penceresini açmış baskın havayı biraz serinletmeye çalışırken, kasetçalarınızda da şu şarkı (sieben Jahre sieben Meere) çalıyorsa sizinle tanışmak isterim.

Bir de ıslık olayı var. Adamın içine kelebekler, kuşlar kaçmış gibi adeta. Dünyanın en iyi ıslık çalan adamı dersem yanlış bir şey söylemiş olmam. Bir konserinde şöyle bir performans sergilemiş. Şuraya tıklayıp izlediğiniz zaman bana hak vereceğinizi umuyorum. Şeytan çağırmanın ne gereği var şimdi derseniz saygı duyarım.

5 Ocak 2015

, , , , , , , , ,

Şarkılar, Kitaplar ve Filmler

Havalar ciddi anlamda soğumaya başladı. Biraz önce Sivas için on beş günlük hava durumu raporuna göz attım. Tabi, meteorolojinin tahminleri her zaman tutmasa da ekseriyetle itibar ediyorum bu raporlara. Önümüzdeki Perşembe günü tahmin edilen sıcaklık değerlerini okuduğum zaman irkildim. Bu sene adam akıllı bir kış olmamıştı. Böylesi büyük bir sıcaklık düşüşünü beklemiyordum. Perşembe gecesi -22 dereceyi gösterecekmiş termometre.

Bu kısa hava durumu bilgilendirmesinden sonra sizlerle paylaşmak istediğim şeylere geçmek istiyorum. Dün akşam Amal Maher'in yorumladığı bir eseri buldum tevafuken. Eserin adı Sakana Al Lail. Lail kelimesi Arap lisanında gece anlamına geliyor. Alf Lail Wa Lail eserinden biliyorum (Bin Bir Gece). Sakana kelimesi ise sakin yahut sessiz anlamı taşıyor. Yani eserin dilimizdeki karşılığı Sakin Gece. Uzun zamandır bu kadar içli bir eser dinlememiştim. Gerçi eserin tercümesini bulabilmiş değilim. Sadece ilk iki cümlesini çözümleyebildim.

9 Ekim 2014

, , , , , , , , , , ,

Karanfil Kokan Şarkılar (Klasik Türk Müziği)


Klasik Türk Müziği'ni bir ayrı seviyorum. Klasik müziğimizde çoğu eser güftesini divan edebiyatımızın şöhretli şiirlerinden almıştır. Bu yönüyle bakarsak "saray musikisi"... Derin bir incelik, naiflik ve eşsiz bir ruh muhteva ediyor çoğu eser. TRT radyosu dışındaki radyo yayınlarında klasik müziğimizin icracılarına yer verilmiyor. Bu sebepten TRT Nağme gibi bir yayın tesellimiz oluyor. Ben lise son sınıfta iken klasik müzikle tanıştım. Ve başlangıcı İncesaz grubunu dinleyerek yaptım. Çoğu eseri seviyorum. Ama icra eden insanda önemli. Bu yüzden sizlere şarkı isimleri vermek yerine sevdiğim icracıların isimlerini verip, yorumladıkları eserler hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum.