28 Ağustos 2021
17 Ağustos 2021
Durum Raporu /dört
15 Ağustos 2021
Mükemmeliyetçilik ve Tahammülsüzlük
Necip Fazıl Kısakürek hitab ederken |
10 Ağustos 2021
Severek Ayrılalım Filminden Hareketle Kötüye ve Kötülüğe Bakış
Cüneyt Arkın ve Hülya Koçyiğit, Severek Ayrılalım filminden |
5 Ağustos 2021
Kazanmak ve Yenilmek Üzerine
"Herkes bu meydana bir zafer için gelir, ben ise sâde sana yenilmek için geldim."
Sâmiha Ayverdi, Yusufçuk
Mütefekkir ve mutasavvıf bir yazar: Sâmiha Ayverdi. Roman, hikâye, hatırat, makale ve inceleme türünde eserler veren Ayverdi ile henüz tanışmış değilim. Onun yazın dünyasına henüz girmedim. Onu okuyanların ve eserlerini inceleyenlerin tavsiyesi üzerine Yusufçuk kitabı ile Sâmiha Ayverdi okumaya başlayacağım. Yazımın hemen başında alıntıladığım cümle de Yusufçuk kitabından. Şuan Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz Büyücüsü isimli kitabını okuyorum. Okuma hızım yavaş olsa da bir hafta içerisinde kitabı bitirmeyi planlıyorum. Ardından Yusufçuk kitabı ile yola devam edeceğim.
Alıntıladığım cümle için biraz düşünmek ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. Cümle içerisinde "meydana çıkmak, zafer elde etmek ve yenilmek" kelimeleri dikkatimi çekti. Meydana gelmek, meydana çıkmak ile kastedilen şeyin dünya sahnesi olduğunu düşünüyorum. İnsanlar bu dünya sahnesinde göründüğü süre boyunca sürekli bir mücadele içerisindeler. Hemen herkes bu süre boyunca kazanmanın, bir zafer elde etmenin yollarını arıyor. Kimileri kendi nazarında bunu başarıyor, kimileri ise yine kendi nazarında bunu başaramıyor. Cümlenin sahibi "ben ise sâde sana yenilmek için geldim." diyor. Peki zafer ve yenilgi kelimeleri bende hangi çağrışımları uyandırdı?
29 Temmuz 2021
Durum Raporu /üç
Temmuz ayının bizim için hareketli başladığından söz etmiştim. Muğla tatili, kurban bayramı, yolculuklar falan derken Temmuz ayı hayli uzun geldi. Şimdi ne kadar çok şey yapmışız diyorum. Bu durum bana şunu hatırlattı. Bir günü verimli bir kullandığımızda, iyi değerlendirdiğimizde, geride bıraktığımız o gün diğer günlere nazaran daha uzun geliyor. Fakat günü iyi değerlendirememişsek, verimli kullanamamışsak o gün çabucak bitiyor ve yaşanan güne dair akılda kalıcı bir şey olmuyor. Tabi, bu yazdıklarım tamamen kişisel tecrübelerime dayalı ifade ettiğim durumlar.
Şuan yaz dönemindeyiz. Gün ışığının daha uzun süre yeryüzünde kaldığı bir dönem. Ben böylesi yaz dönemlerinde sanki daha çok yaşıyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. Daha önce de sizinle paylaşmış olmalıyım. Mevsimler arasında en çok sevdiğim yaz mevsimi, aylar arasında ise Haziran... Bak şimdi burada bir tezat var. Yaz mevsimini ve Haziran ayını severim dedim ama yaşadığımız şehir tam bir kış şehri. Eskiden bizim için Haziran'ın ve yaz mevsiminin gelişi, tatili - memlekete gitmeyi - sokakta doya doya oyun oynamayı ifade ederdi. Belki de bu yüzdendir Haziran aylarına olan düşkünlüğüm.