Cüneyt Arkın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cüneyt Arkın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Severek Ayrılalım Filminden Hareketle Kötüye ve Kötülüğe Bakış

Cüneyt Arkın ve Hülya Koçyiğit, Severek Ayrılalım filminden

Dün akşam keyifli bir akşam yürüyüşünün ardından film izlemeye karar verdik. İzlediğimiz son bir kaç film sinemamızın siyah - beyaz dönemine aitti. Bu kez perdeyi renklendirelim dedik. Yine sinemamızın Yeşilçam dönemine ait olan, daha önceden izlemediğimiz bir melodram seçtik. Filmin adı: Severek Ayrılalım.  Yönetmenliğini Orhan Aksoy'un üstlendiği, yapım yılı 1971 olan film şu dört oyuncu üzerine kurulmuş; Cüneyt Arkın, Hülya Koçyiğit, Yalçın Gülhan ve Semra Sar. Erman Filmin YouTube kanalında restorasyonlu halini izlemek güzeldi.

Türk Sineması'nın en üretken yıllarıydı 60'lar. Bu yıllarda çekilen filmlerle birlikte konu, yöntem, teknik, üslup olarak Yeşilçam bir karakter kazanmış ve bu karakter izleyicisini kendisine bağlamıştı. Hepimizin beğenerek izlediği melodramlar yine bu dönemde ortaya çıkmıştı. Severek Ayrılalım filminin konusu ve senaryosu itibariyle dönemin hakim konu ve senaryo anlayışından ayrılıyor. Seyircinin tepkisini çekme pahasına ahlaki değerlerimiz ile örtüşmeyen bir konuyu temele alıp, yasak bir ilişki etrafında gelişen olayları izliyoruz. Hani pembe dizileri takdim ederken derler ya: "Bu dizide her şey var, aşk, ihanet, entrika, dram..." Ben de bu takdimi Severek Ayrılalım filmi için yapabilirim. Biraz önce filme etik - ahlaki değerler yönünden bir eleştiri getirmiştim. Bu eleştiriyi yaparken biraz durup düşündüm ve aslında bu konuya yabancı olmadığımı fark ettim. Beş yıl önce bunun üzerine bir yazı kaleme almıştım. "Kötü Adamın Tarafında Olmak" başlıklı yazımda Hint sinema oyuncusu Shah Rukh Khan'ın başrolünde olduğu Fan isimli film üzerine yazmıştım. Aşağıdaki pasajı sözünü ettiğim yazımdan alıntılıyorum.
Paylaş:

Türk Sinemasındaki Okul - Kolej Temalı Filmler


Sizlere bu yazımda sinemamızda kolej - okul temalı filmlerden söz edeceğim. Daha önce birkaçını tekrar ve tekrar izlediğim filmler arasında melodram, romantik güldürü ve didaktik yapıda olanlar vardı. Sinemamıza genel bir bakış açısıyla yaklaştığımız zaman ağırlıklı kullanılan temanın melodram olduğunu görürüz. Zengin kız fakir oğlan yahut tam tersi olan konuları bir çok filmde yakalarız. Fakat ekseriyetle mutlu bir netice ile karşılaşır, son yazısını gönlümüz rahat bir şekilde karşılarız. Dönemin sinema yıldızlarınca bizlere sergilenen bu filmlerde jönprömiyerler, Cüneyt Arkın, Ediz Hun, Orhan Günşiray, Göksel Arsoy, Ayhan Işık, İzzet Günay, Tamer Yiğit, Fikret Hakan vardır. Aklıma ilk gelenler bu isimler oldu. Sinemanın  Şimdi Sadri Alışık'ı bu isimler arasına katmayışıma şaşırdığınızı hissediyorum. Sadri Alışık'ı jönprömiyer olarak kabul etmiyorum ben. O genç aşık rolünden daha çok orta yaş (yer yer orta yaşın üzerinde), daima hüzünlü fakat daima hayatın içinden bir adam. Şu halde konuyu fazla dağıtmadan bu yazının gayesine bir dönüş yapalım.
Paylaş: