Kemal Sunal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kemal Sunal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2022

, , , , ,

Korkusuz Korkak ve Ikiru Filmlerinde Ölüm ve Hayatın Anlamı Üzerine Psikolojik Bir İnceleme

Ikiru ve Korkusuz Korkak filmlerinin afişleri

Sinema ortaya çıktığından günümüze değin insanlar için anlama, anlatma ve anlamlandırma sürecinde önemli bir araç olmuştur. Sinemanın ortaya çıkış koşulları göz önüne alındığında maddi anlamda gelir getiren bir alan olmasıyla birlikte merkezinde insanı bulunduran pek çok konuda işlevsel olarak kullanılmıştır. Her sanat dalı gibi sinema da ortaya çıktığı toplumdan beslenir, toplumların değişim ve dönüşüm süreçleri tıpkı bir ayna gibi beyaz perdede kendisine yer bulur. Türk sineması özelinde sinemanın kısa tarihi incelendiğinde çeşitli dönemler ile karşılaşılmaktadır. Türk sinemasında ilk filmlerin çekildiği dönemde kameranın önünde tiyatro sanatçıları görülmektedir. Bu durum bir süre devam etmiştir. Sinemanın müstakil bir sanat olarak gelişimini sürdürmeye devam etmesi ve tiyatro geleneğinden uzaklaşması 1960’lara kadar sürmektedir. Sinema, yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişimine devam etmiştir. Diğer sanat dallarında olduğu gibi sinema da kendi içinde türleşmeye başlamıştır. Bu türlerden birisi de “güldürü” türüdür. Komedi kelimesi ile de ifade edilen güldürü türünde insanların, durumların ve olayların çeşitli tarafları ele alınmaktadır. Bu anlamda olması gereken bir durumun aslında hiçte beklenmedik bir şekilde olmaması gerektiği gibi sonuçlanması veya olmaması gereken bir durumun şaşırtıcı bir şekilde olması gerektiği gibi sonuçlanması çoğu kez güldürülerin zeminini oluşturmaktadır. Bu bakımdan sinema kurgusunda yer alan olaylarda bu geçişler izleyici için bir gülünçlük ortaya çıkarmaktadır.

6 Temmuz 2015

, , , , , , , , , , , ,

Türk Sinemasındaki Okul - Kolej Temalı Filmler


Sizlere bu yazımda sinemamızda kolej - okul temalı filmlerden söz edeceğim. Daha önce birkaçını tekrar ve tekrar izlediğim filmler arasında melodram, romantik güldürü ve didaktik yapıda olanlar vardı. Sinemamıza genel bir bakış açısıyla yaklaştığımız zaman ağırlıklı kullanılan temanın melodram olduğunu görürüz. Zengin kız fakir oğlan yahut tam tersi olan konuları bir çok filmde yakalarız. Fakat ekseriyetle mutlu bir netice ile karşılaşır, son yazısını gönlümüz rahat bir şekilde karşılarız. Dönemin sinema yıldızlarınca bizlere sergilenen bu filmlerde jönprömiyerler, Cüneyt Arkın, Ediz Hun, Orhan Günşiray, Göksel Arsoy, Ayhan Işık, İzzet Günay, Tamer Yiğit, Fikret Hakan vardır. Aklıma ilk gelenler bu isimler oldu. Sinemanın  Şimdi Sadri Alışık'ı bu isimler arasına katmayışıma şaşırdığınızı hissediyorum. Sadri Alışık'ı jönprömiyer olarak kabul etmiyorum ben. O genç aşık rolünden daha çok orta yaş (yer yer orta yaşın üzerinde), daima hüzünlü fakat daima hayatın içinden bir adam. Şu halde konuyu fazla dağıtmadan bu yazının gayesine bir dönüş yapalım.