Geçtiğimiz hafta birkaç aydır sesini duymadığım bir dostum aradı. Heyecan duyarak telefonunu yanıtladım. Hayatlarımızdan, yaşadıklarımızdan, sevinçlerimizden, canımızı sıkan şeylerden, umut ettiğimiz gelecekten ve tabii şiirden konuştuk. Bir saate yakın süren görüşmemizin önemli bir kısmı şiir üzerineydi. Yeni bir şiir yazdığını ve okumak istediğini söyleyince çok mutlu oldum. Ardından şiir üzerine konuşmalarımız derinleşti. Yürüdüğümüz yolu, yolda dikkatimizi çeken insanları ve olayları, içimizde ve dışımızda kalanları anlattık birbirimize.
Şiir, şairden sürekli ilgi isteyen, kendisi üzerine kafa yorulması, emek verilmesi ve uğraşılması gereken bir alandır. Şairin hayatı şiirin dışındaki olay ve durumlarla dolmaya başladığı zaman şiir şairin elinden kaçmaya başlar. Bu bakımdan şiiri elimizde tutmak istiyorsak başta şiir olmak üzere güzel sanatlar ile meşguliyetimizi artırmak gerekir. Şairin şiir ile olan irtibatı ve teması arttığı sürece verimleri de artacaktır. Bu anlamda şiir, şairin gündeminde daima birinci sırada olmayı ister. Eğer şiirden başkaca unsurlar şairin gündeminde şiirden önce gelirse o zaman şairin ortaya koyduğu verim de düşecektir. Bu bağlamda disiplin edebi bir disiplin içerisinde olmak şarttır.