Cevapsız Aramalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cevapsız Aramalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2024

, , ,

Hüseyin Karacalar’ın “Protokol Krizi” Şiiri Üzerine


Hüseyin Karacalar'ın Cevapsız Aramalar’ı benim için özel bir kitaptır. Kitabı çok defa okumama rağmen her okuyuşumda şiirlerden yeni anlamlar çıkardım. Hem bende uyandırdığı duygular ile hem de şiirlerdeki dil-biçim-üslup tarafları ile bende ve şiir serüvenimde yeni yollar işaret eden bir kitap oldu. 

"Protokol Krizi" şiiri Cevapsız Aramalar’dan bir şiir… Şu sıralar yeniden okuduğum şiirde, modern insanın gündelik hayatındaki absürt durumları, bürokrasiyi, toplumsal ilişkilerdeki yüzeyselliği ve bireyin iç dünyasındaki çelişkileri eleştirel bir dille ele almaktadır. 

Şiirin merkezinde, adından da anlaşılacağı gibi, "protokol" kavramı yer alıyor. Protokol kelimesi, törenlerde veya resmi durumlarda uyulması gereken kuralların genel adı olarak tanımlanabilir. Fakat Hüseyin Karacalar’ın şiirinde bu protokol kavramı, resmi bir tören ya da resmi kişilerin, kurumların ilişkileri gibi büyük ölçekli bir protokol değil, daha çok gündelik hayatta karşılaştığımız küçük düşürmeler, öncelik sıralamaları, "ben" merkezli tutumlar-tavırlar ve yüzeysel nezaket kuralları olarak karşımıza çıkıyor. Karacalar şiirinde, bu türden protokollerin ne kadar anlamsız ve insanı bunaltıcı olabileceğini bazen mizahi bazen de eleştirel bir dille vurgulamaktadır.

14 Şubat 2024

, , , , ,

Hüseyin Karacalar'ın "Sen Muş'ta Uzak Bir Kışta" Şiirinden Hareketle Şairin Şiirde Bireyselliği Üzerine

Hüseyin Karacalar ve Cevapsız Aramalar kitabı

Şiirlerini ve yazılarını severek okuduğum, takip ettiğim şairlerden birisi de Hüseyin Karacalar... Şairin şiir sunağından okuruna ulaşan şiirler şimdiye değin iki kitapta bir araya geldi. Cevapsız Aramalar ve Her Şey Geçtiğinde... Hüseyin Karacalar şehir, kent hayatı, modernizm, direnme, vazgeçme, uzaklık, yakınlık, yeniden başlama ve zaman gibi çeşitli konuları şiirinde işlemekte, söylemek istediğini bazen ince ama sert, bazen yumuşak bir söylem ile dile getirmektedir. Şairin şiir dünyasında şehrin ve kent hayatının, bu bağlamda gelişen insan ilişkilerinin önemli bir yeri vardır. Yazının merkezine Karacalar'ın “Sen Muş'ta Uzak Bir Kışta” başlıklı şiirini konumlandırıp, şairin şiirdeki bireyselliğini yorumlayacağım.

4 Aralık 2015

, , ,

Mahcup Bir Öfke: Cevapsız Aramalar

“Ben ne yaptım? Bir hududu zorladım. Kendimin dışına çıkmak isterken kendime rast geldim.”
Bir Adam Yaratmak – Necip Fazıl Kısakürek

Şair bir hududu zorlayan, kendisinin dışına çıkmak isterken yine kendisine rast gelendir. Eşyalara ve hadiselere karşı madde üstü bir nazariyeden yaklaşan, yirmi dört saatlik zaman çizgisinde göremediğimiz, fark edemediğimiz şeylerin arayışındadır. Bu yönüyle sürekli kanayan bir yaraya sahiptir. Şair, bir tarafıyla o yarayı sarıp sarmalarken, diğer tarafı o yarayı kurcalamakta ve bazen isteyerek bazen istemeyerek tekrar ve tekrar kanatmaktadır. Şairin iç dünyasındaki bu çatışmalar ise yeni şiirlere kapı aralamaktadır.

Hüseyin Karacalar, ilk şiir kitabı Cevapsız Aramalar ile kendisinin dışına çıkmak isterken kendisine rast gelen bir şair. Cevapsız Aramalar, Hüseyin Karacalar’ın ilk göz ağrısı. Telaşla oradan oraya koşturan bir kalabalığa şahit olan, gürültüye kulak tıkamayıp olan biteni duyan, bütün bunların yanı sıra bu uğultunun arasında undan, şekerden ve zeytinden bir rahmet, bir bereket damıtan Hüseyin Karacalar, “annem ve babam için” ithafıyla bizi karşılıyor.  Kitabın ilk şiiri Bir Teselli Ver’de “Şimdi hissettin mi çınar ağacının arasından gelen sesi / Şimdi ezan şimdi namaz şimdi gül tadında bir mevsim” diyor.