14 Eylül 2025

, ,

Anlatımcı Şiir Tekniğinde Kişilik, İmge, Anlam ve Klişe Üzerine

İnsan sosyal bir varlıktır. Çevresiyle etkileşim içindedir. Bu sebep ile temas ettiği durumlar, olaylar ve kişiler arasında bir alışveriş hali yaşamaktadır. İnsanın sosyal gerçekliği göz önünde bulundurulduğunda tıpkı beslenmek, uyumak gibi anlatmak da temel bir ihtiyaçtır. Yaşadığımız hayatın da önemli bir bölümünü neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde yaşamaktayız. Söz konusu nedensellik çerçevesinde içimizde ve dışımızda olup biten şeyleri anlatma ihtiyacı hissetmekteyiz. Bu ihtiyacı karşıladığımız çeşitli kanallar mevcut. Bu kanallardan birisi de şiirdir.

Şair şiirinin ortaya çıkış sürecinde dilin imkân ve hareket alanından yararlanır. Bu bağlamda çeşitli teknik ve yöntemlerle şiirini destekler. Bu teknik ve yöntemlerden biriside anlatımcılıktır. Yaygın kullanılan ifade ile "anlatımcı şiir"... Anlatımcı şiir biçimini tanımlamak gerekirse şairin şiirde duyurmak istediğini anlatma yoluyla ifade etmesidir. Anlatımcı şiirin merkezinde kişiler, olaylar ve durumlar yer almaktadır. Şiirin sözü edilen kurucu unsurlar etrafında oluşturulması onu diğer anlatımcı edebi türlere yaklaştırabilir. Fakat anlatımcı şiiri diğer anlatımcı metinlerden ayıran ve ona şiir olma vasfını kazandıran bazı hususiyetler bulunmaktadır. Bu hususiyetler dil, üslup ve imge olarak ifade edilebilir.

Kabul etmek gerekir ki anlatımcı şiir kavramı geniş bir şiir alanını ifade eder. Anlatan her şiir anlatımcı şiir olarak değerlendirilebilir. Bu değerlendirmede anlatımcı şiir olarak kastedilen şiirin kapsamı daha dardır. Öykü temelinde ilerlemeyen, olayları, durumları nedensellik çerçevesinde değerlendirmeyen, açıklamayan bir şiir... İmgelerin kullanıldığı, daha kapalı ve bazen bir duyguyu bazen de bir durumu anlatan bir şiir.

2 Eylül 2025

Gönülde Güzel Dilde Güzel


Eser Künyesi

Söz: Eyüp Aktuğ 

Müzikal Altyapı: Eyüp Aktuğ tarafından SUNO AI platformunda temellendirilip çeşitli müzik programları kullanılarak geliştirilmiştir.

Solist: SUNO AI platformunda oluşturulmuştur. Ses kusurlarına çeşitli müzik programları kullanılarak müdahale edilmiştir.

27 Ağustos 2025

Durum Raporu /kırkbir

Bir kaç gün sonra Ağustos ayı bitmiş, Eylül ayına geçmiş olacağız. Yaz mevsimi bütün güzelliği ile devam ederken hayatımızda neler olup bittiğinden söz etmek istiyorum. Bir kaç yazdır Sivas dışına çıkmamıştık. Bunun temel sebebi Gülce'nin ve Tuğrul'un uzun seyahatler için henüz çok küçük olmasındandı. Küçük çocuklarıyla uzun yolculuklara çıkan aileler elbette vardır. Fakat bunu biz tercih etmedik. Şuanda Gülce üç yaşında. Tuğrul ise bir buçuk yaşında. Sekiz saatlik bir yolculuk için yeteri olgunluğa ulaştıkları düşündük. Bir kaç ay önce bu yaz için tatil planımızı yapmıştık.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Sivas'tan Mersine gittik. Yaklaşık bir haftalık bir tatildi. Mersin'in Silifke ilçesinde, gözlerden uzak, ekseriyetle emeklilerin oturduğu küçük bir kıyı mahallesinde ev kiraladık. Deniz ile kiraladığımız ev arası yaklaşık 600 metreydi. On dakikalık bir yürüyüşün sonunda denize ulaşabiliyorduk. Bu anlamda çocukların bebek arabaları bizim için kurtarıcı oldu. Eşyalarımızı da bebek arabasının bagaj kısmına koyarak bu yürüyüşleri tamamladık.

13 Ağustos 2025

,

Serazat Edebiyat'ın 10. Sayısı Çıktı

Serazat Edebiyat Dergisi, Sayı 10

Serazat Edebiyat Dergisi'nin 10. sayısı çıktı. Şiir, öykü, deneme, çeviri, söyleşi, inceleme, poetika ve sanat olmak üzere sekiz bölümden müteşekkil olan Serazat'ın bu sayısı "Serazat yahut Son Dönem Dergilerinin Yüz Akı" başlıklı yazısı ile başlıyor.

Hüseyin Kılıç, İsmail Uluöz, Sude Şahan, Abdullah Kaya, Şaidin Büyükbayram, Ubeydullah Öz, Buse Şahan, Gül Sema Yılmaz, Z. Rumeysa Topal ve Mete Almalı Serazat'ın öykü bölümünde okuyacağımız yazarlar arasında.

Mustafa Emin Acıöz ise çeviri bölümünde Muallim Naci'nin "Ubeydiyye" başlıklı eserini yine aynı başlık altında sadeleştirerek Serazat okuruna sundu.

Deneme bölümüne katkıda bulunan yazarlar ise Ömer Eski, Barış Papağan, Neslihan Kavallı, Zeki Altın, Yonca Özmen ve Eminer Artır. Bu sayının söyleşisini Eda Çoban, Ercan Yılmaz ile gerçekleştirdi.

17 Haziran 2025

, , , ,

Türk Sinemasında Arabesk Kültünün İzdüşümü: Ferdi Tayfur Örneği

Ferdi Tayfur'un 1980'li yıllarda çekilmiş bir fotoğrafı.

Türk sineması, ilk verimlerini seyircisine sunduğu andan itibaren toplumsal, kültürel ve ekonomik değişimlerin aynası olmuştur. Türk sinemasının farklı dönemlerinde çeşitli eğilimler ve figürler aracılığıyla hem doğunun hem batının çeşitli taraflarını içine alan bir anlatı dünyası yaratılmıştır. Bu anlatı dünyası çerçevesinde, özellikle 1970'ler ve 1980'lerde tırmanışa geçen arabesk müzik kültürü, sinema ile kurduğu ilişki sayesinde toplumla arasındaki bağı derinleştirmiş ve kendine özgü bir yer edinmiştir. Bu bağlamda, Ferdi Tayfur, yalnızca sözü edilen arabesk müziğin değil, aynı zamanda bu müzik türünün Türk sinemasındaki önemli temsilcilerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Bu yazı, Ferdi Tayfur'un Türk sinemasındaki varlığını çok yönlü bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Tayfur’un müzikal kimliğinden hareketle sinema ile arasındaki etkileşimi, temsil ettiği arabesk müziğin ve bu müziğin sinemaya taşınan özelliklerini, popüler kültürümüzdeki yankılarını ve sonraki kuşaklara aktarılan kültürel mirasını ifade etmeye çalışacağım. Buradan hareketle bu yazı, Ferdi Tayfur'un Türk sinemasındaki yerini ve etkisini sadece popüler bir figür olmanın ötesinde, sinema ve müzik açısından da özgün katkılar sunmuş bir sanatçı olarak değerlendirmemize imkân sağlayacaktır.

3 Haziran 2025

, , ,

Dilimizin Zenginlikleri Projesi Üzerine Düşüncelerim

İnsan, sıcağı soğuktan, acıyı tatlıdan, iyiyi kötüden ayırt etmeye başladıktan sonra -başka bir ifade ile bilinç kazandıktan sonra- başta kendisi olmak üzere temas ettiği her durum ve olayı sorgulamaya, üzerinde çeşitli düşünceler geliştirmeye başlar.  Bu durumu "insanın varoluşu" olarak nitelendirebiliriz. İnsan, kendisi ve çevresi ile kurduğu bu etkileşimi çeşitli yollar ile ifade etmek ihtiyacı hissetmektedir. İnsanın varoluşunu ifade etme çabasında başvurduğu en temel araç dildir. Bu bağlamda dil bahsi çok önemlidir. Dil, yalnızca sözünü ettiğim bu iletişim sürecinin bir parçası değildir. Bu iletişim süreci ile birlikte dil, düşüncenin, hafızanın ve kimliğin ayrılmaz bir parçası, taşıyıcısıdır.

Bu bağlamda ifade edilebilir ki, dil insanların dünyayı anlamlandırma ve benliğini tanıma-tamamlama sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Dilin doğrudan kimlik ve şahsiyet ile ilişkisi bulunmaktadır. Dil bireylerin kimliğini oluşturmasında başat bir unsurdur. Dolayısıyla bireylerin meydana getirdiği toplulukların kimliği de dil vasıtasıyla inşa edilmektedir. Bu yüzden dilin ve zenginliklerinin korunması bireylerin ve toplumların kimliklerini, karakterlerini de korumak anlamı taşır. 

28 Mayıs 2025

,

Uzak Köşe

Geriye nergisler kalır o rüyadan
Her şey biter ne olsa, her şey toprağa karışır bir gün
İçtiğim çay masada kalır, sevdiğim çiçek camda
Yağmurlar kalır,
Şarkılardan içime yağan
Yürürüm yaz akşamlarında
Yürürüm ve kendime
Uzak bir köşe seçerim şehre karışmamış
Seslerden ve görüntülerden, geçmişten ve gelecekten uzak
Bir köşe
Örümcek ağlarından kurulmuş
Belki bir mağaranın ağzında belki bir örtünün altında
Sığınmanın ve sığmanın verdiği huzurla
Yürürüm ve kendime
Uzak bir köşe seçerim şehre karışmamış.