16 Ekim 2021

Hişt! Hişt! Öykü Dergisi Hakkında

Küçürek Hikaye kavramını sekiz yıl önce Ubeydullah'tan duyup, öğrenmiştim. Hikayenin bir alt türü olan Küçürek Hikaye, çok kısa metinlerden oluşmaktadır. Yazar, kısa metinleri oluştururken hikaye hakkında pek ayrıntıya girmez. Tıpkı şiirde olduğu gibi yoğun ve imgesel anlatımdan istifade ederek hikayeyi kurgular. Bu kısa hikaye içinde verilmeyen pek çok detay okur tarafından hayal gücü kullanılarak tamamlanır. Ben hikayenin bu alt türünü çok sevdim. Yer yer çok kısa hikayeler yazmaya çalıştım. Bu çalışmalarım sırasında bazen bir düşü, bir fotoğrafı, bir anı yahut bir kelimeyi kullanarak imgesel bir anlatım ile hikayeyi örmeye gayret ettim. Bu gayretlerimin, çalışmalarımın bir ürünü "Siz Gülümseyin" isimli hikayeydi. Bu hikayeyi blogumda Ocak 2015'te yayınlamıştım. İlk yayınladığım tarihin üzerinden yaklaşık yedi yıl geçti.

Aradan geçen uzun zamanın ardından geçtiğimiz günlerde, yayın hayatından tanıştığım bir arkadaşım ile yeniden irtibat haline geçtik. Siz Gülümseyin başlıklı öykümden haberdar olan arkadaşım, bana Hiş! Hişt! Öykü'den söz etti. Mayıs 2020'den beri yayın hayatını sürdüren Hişt! Hişt! Öykü'nün tanıtım bülteninden alıntıladığım şu paragrafı sizlerle paylaşmak istedim.

Hişt! Hişt! ismini, Sait Faik’in meşhur öyküsünden alıyor.

Siteyi yakından incelediğimizde, “Tadımlık” bölümünde en fazla 750 kelimelik küçürek öyküler yayımlanıyor. “Doyasıya” bölümünde ise 750 kelimeyi aşan öykülere yer veriliyor. Bu sayfalarda polisiye, fantastik, gerçeküstü, post modern veya başka herhangi bir türde; özgün her çeşit öyküye rastlamak mümkün. Sitede ayrıca “Uzun Ayın Kısası” isminde aylık bir kısa film seçkisi var.

Derginin yayımlanan sayılarına ve öykülerine histhist.com adresinden ulaşılabilir; Twitter ve Instagram sayfalarından yeni öyküler yayımlandıkça haberdar olabilirsiniz.

Yaklaşık bir buçuk yıldır yayın hayatını sürdüren derginin bir yayın periyodu bulunmuyor. Derginin önümüzdeki sayısında sözünü ettiğim öyküm ile ben de bulunacağım. Daha önce blogum dışında herhangi basılı veya elektronik ortamda bir öykü yayınlamamıştım. Bu yüzden derginin okurların tarafından alacağım dönüt beni heyecanlandırıyor. 

Paylaş:  

2 yorum:

  1. Sekiz yıl önce deyince içim bi' cız etti. Zaman öyle çabuk geçiyor ki! Ben de bu ay ilk kez başka bir dergiye içerik gönderdim ama pek olumlu olacağını sanmıyorum maalesef :) Adına sevindim canım, sen ne yazarsan güzel olur ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum dostum. Gözümde canlanır koskoca mazi :) Ben senin hikayelerini, konularını ve üslubunu çok beğeniyorum. Yayınlandığı zaman keyifle okuyacağım.

      Sil

Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...