4 Ocak 2022
1 Ocak 2022
2021 Fihristi
Bu çalışma 2021 yılında blogumda yayınlanan içerikleri listeler. |
Merhabalar,
Öncelikle 2022 yılının hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Umarım bu yeni yılda her şey gönlümüzce olur. 2021 Aralık ayında bir 2021 Fihristi oluşturma kararı almıştım. Fakat kısmet yılın ilk gününde bu kararı uygulamakmış. Yeni yılın ilk blog yazısı da böylece belli oldu. Peki fihrist oluşturma fikri aklıma nereden geldi?
Takip ettiğim edebiyat yayınları yılın son sayılarında o yıl dergide ne olup, bitmiş bunun sıralı listesini okurları ile paylaşıyor. Bu hem daha sonraki yıllarda eski sayıları incelerken okura daha kolay bir inceleme imkanı sunuyor. Hem de arşivleme işini daha kolay hale getiriyor. Bu arada ifade etmeliyim ki geçtiğimiz 2021 yılı blogum adına son yıllara nazaran daha hareketli bir yıl oldu. 2022 yılında burada daha sık yazılarımı yayınlayıp, çalışmalarımı daha çok sizlerle paylaşmayı planlıyorum. Yazının sonraki bölümünde ise blogum ile ilgili çeşitli istatiksel bilgileri sizlerle paylaşacağım. Sayfa görüntülenme sayısı, etiketlerde bulunan yazı oranları, en çok okunan yayınlar gibi.
2021 yılı içerisinde blogun tasarımına çeşitli değişiklikler uyguladım. Daha öncede sözünü ettiğim bu küçük dokunuşlar ile genel hatlar itibariyle temamın görünümünü biraz daha iyileştirdiğimi düşünüyorum.
15 Aralık 2021
Sartre'ın Varoluşçuluğu ve Kavanozdaki Adam Dizisi
Sartre; insan kendi özgürlüğüne mahkûm edilmiştir der.
Sartre'ın varoluşçu felsefesini bilişsel düzlemde irdelediğimizde kimlik, kimliksizleşme, yabancılaşma gibi kavramlarla karşılaşmaktayız. Sartre'ın Bulantı isimli romanı ile Necip Fazıl Kısakürek'in Bir Adam Yaratmak isimli piyesi arasında benzerlikler kurdum.
7 Aralık 2021
Adı Haziran Olsun
4 Aralık 2021
Durum Raporu /altı
2021'de Blog Çalışmalarım
2010 yılından beri blog yazan birisiyim. Burası için çalışkan olduğum dönemler de oldu, tembellik ettiğim dönemler de... Kafamda her zaman bir yazı konusu olmuştur. Bu konu gördüğüm, duyduğum yahut tecrübe ettiğim bir durumdan hareketle gelişir. Bazen kafamda şekillenen konuyu sistemli bir şekilde yazıya aktarırım, bazen ise cümleleri herhangi bir kalıba sokmadan okuyucuya sunarım. Bu bakımdan 2021 yılı aklıma gelen, not aldığım konuları sistemli bir şekilde yazıya aktarıp okura sunduğum bir yıl oldu. Son yıllara göre bu yıl burada daha fazla bulundum.
2021 yılında okurun güzel karşılık verdiği bir yazı dizisine başladım. Aslında günce de diyebilirim. Durum Raporu ismini verdiğim bu yazı dizisinde ekseriyetle not aldığım, hoşuma giden veya paylaşmaya değer bulduğum olayları, durumları bir sohbet havasında okur ile paylaşıyorum. Şimdi olduğu gibi.
17 Kasım 2021
Hayata Yeni Pencereler Açmak
Yıllar geçiyor, zaman ilerliyor. Artık aynaya baktığımız zaman bizi karşılayan görüntü sadece kendimiz olmuyor. Kendimiz ile birlikte ardımızda kalan yılların fotoğrafını da aynada görüyoruz. Geçmiş ismini verdiğimiz bu fotoğraf kimimiz için varlığıyla insana huzur ve gelecek adına yeni ümitler vaat ederken; kimimiz için ise can yakan ve terk edilmesi gereken bir boşluk olarak karşımıza çıkıyor.
Ömrümüz bir bakıma yolculuğun fotoğrafıdır. Nerede, ne zaman başladığı belli olan ama nerede, ne zaman biteceği belli olmayan bir yolculuk... Uyandığımız her yeni gün yaşamımıza farklı pencereler açıyor. Ömür bahçemize açılan bu yeni pencereler, yaşadığımız, yaşamakta olduğumuz ve yaşayacağımız zamanları daha kıymetli hale getiren bir bilinç oluşturuyor.
İşte anahtar kelimemiz: Bilinç. Geçmişe dönüp bakarken, yaşadığımız zamana şahitlik ederken ve yaşayacak olduğumuz geleceğe ilerlerken; kimliğimizi oluşturan ve bizi biz yapan yapı taşlarımızı yanımızda götürebilmemiz bu bilince bağlıdır. Bu bakımdan bilinç, kişiyi kişi yapan şeydir. Algılarımız ve bilgilerimiz bilincimiz vasıtasıyla zihnimizde kendisine yer bulmaktadır. Biraz önce ifade ettiğim meseleye dönelim. Aynaya baktığımız zaman kendimiz ile birlikte ardımızda kalan yılların fotoğrafını dolu dolu görmek için bu bilince sahip olmamız şarttır.
28 Ekim 2021
Eski Bilgisayar Oyunlarına Dair
Günceli takip eden, günümüzde üretilen şeyler üzerinde kıymet arayan biriyimdir. Örneğin günümüzde yayın hayatını sürdüren dergileri takip eder, yeni çıkan kitaplara göz atar hoşuma gidenleri bir kenara not ederim. Eğlence anlayışımda aşağı yukarı böyledir. Teknoloji, sinema, müzik, edebiyat ve geziler benim eğlence dünyamın önemli parçaları arasındadır. Teknoloji ve eğlence dünyam konusunu biraz açmak isterim. Bilgisayarlar, telefonlar ve hayatı kolaylaştıran diğer cihazlar ilgimi çekmiştir. Her ne kadar günceli takip etsem de ara sıra eskiye dönmeden, mazinin sepya sokaklarında turlamadan da edemiyorum.
İlk bilgisayarım ve ilk telefonum hemen hemen aynı zamana denk gelir. Ortaokulu bitirdiğim yıldı. Artık liseliydim ve lisedeki ilk yılımdı. Evimiz ile gittiğim lise arasında hayli mesafe olunca cep telefonu (Nokia 3220) kullanmak bir ihtiyaç haline gelmişti. Yine o dönemde uzun bir süredir ailemin gündeminde tuttuğum bilgisayar isteğimin mutlu son ile bitmesi de yine o döneme denk gelmişti. Kullandığım ilk bilgisayar, toplama masaüstü bir bilgisayardı. Bu ilk bilgisayarım: 512 MB Ati Radeon Ekran Kartı, 512 MB Ram, Asus Ekran Kartı, Intel Pentium İşlemci, 80 GB Hard Disk, Philips 107 S6 Crt Monitör, A4 Tech Klavye ve Fare ve 2 Adet 5 Watt Hoparlör parçalarından oluşmaktaydı. Bilgisayar ile birlikte bilgisayar oyunlarının varlığından da haberdar olmuştum. Şanslıydım ki bu bilgisayar dönemin şartlarını göz önüne aldığımda ortalamanın üzerinde özelliklere sahipti. Dönemin popüler oyunlarının bir çoğunu çalıştırabilecek donanımsal özelliklere sahipti. Ben de kendimi bir dönem video oyun dünyası içerisinde bulmuştum.