Günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2023

Durum Raporu /yirmibeş

(Durum Raporu dizisinin 25. bölümünü yazmaya başladığımda 21 Haziran'dı. Şimdi 22 Temmuz oldu. Yaklaşık bir aydır tamamlanmayı ve yayına girmeyi bekleyen bir bölüm oldu. Yazının devamında bu süreçte olup bitenlerden kısaca söz etmek istiyorum.)

Geçtiğimiz Cuma günü (19 Haziran) öğrencilerimiz karne sevincini yaşadı. Böylece onlar ve öğretmenler için yaz tatili başlamış oldu. Haziranlar bu yönüyle yeni heyecanların, yeni mutlulukların ve yeni başlangıçların mevsimi olmuştur. Umarım yeni eğitim - öğretim yılında daha iyi, daha güzel, daha mutlu ve umutlu başlangıçlar yaparız. Son yıllarda millet olarak çeşitli sıkıntılar, problemler ve felaketler ile mücadele etmek zorunda kaldık. Umarım önümüzdeki dönem bu türlü felaketlerle, sıkıntılarla yüz yüze gelmeyiz.  Önümüzde Kurban Bayramı var. Bu bayram tatilini 9 gün yaşayacağız. Bu bayramı Sivas'ta idrak edeceğiz. Herhangi bir tatil planımız bu yıl yok. Bunun yanında bu yaz mesleki anlamda yeni başlangıçlar yapabilirim. Zaman neyi gösterecek, bakalım. 

Aşkar Dergisi'nin 67. sayısı ve Serazat Edebiyat'ın 5. sayısı okuru ile buluşmaya hazırlanıyor. Demiştim. Serazat Edebiyat değil ama Aşkar Dergisi 67. sayısı ile okuru ile buluştu. Önümüzdeki günlerde 67. sayısının tanıtım bültenini blogumda paylaşacağım ve bir seri haline getirdiğim mısra seçkilerimi de 67. sayısı için hazırlayıp yayınlayacağım.

2 Haziran 2023

Yorulunca Söylenen

Bir şiirin peşine düşmek zor. Sadece ona ayrılmış bir zaman istiyor. Sadece şiiri ve şiire bağlı hususiyetleri düşünecek bir alan... Bu zamanı da bu alanı da bulmak güç. Şimdilik böyle. Bir kenara not ettiğim mısralar üzerinde çalışılmayı bekliyor. Şiir kendisine yaklaşmamızı ve onu kurcalamamızı istiyor. Şiir muhatabına karşı bu türlü bir beklenti ve istek içindeyken ona istediğini vermek, küstürmemek gerekiyor. Hayatımın belli dönemlerinde bu bağlamda bir birikme hali yaşıyorum. Öyle, çoğu zaman şiirin hayattan beslenen tarafları var. Mesele, olup bitenlere karşı şiirin istediği pencereden bakabilmek... Bunun için o ruhu kaybetmemek gerekir. Nasıl bir ruh? Yolun ortasındaki taşa karşı kayıtsız kalmayan, onu kenara çekmesini bilen bir ruh. Yirmi dört saatlik gündemlerden, konulardan kaçarak bir çiçeğin üzerinde taşıdığı güzelliğe sığınan bir ruh. Yorulduğumuzda yanında soluklandığımız, tazelendiğimiz, yeniden diyebilecek gücü hissettiğimiz sevgilinin kıymetini bilen bir ruh.

1 Haziran 2023

, ,

Durum Raporu /yirmidört

Bazen bazı anları daha önce yaşadığımı hissederim. Farklı bir duyuş yaşarım. Buna  Fransızlar "déjà vu" diyor. Yani yaşanmış bir olayı daha önceden yaşamış olma veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu. Bu duyguyu son zamanlarda daha sık hisseder, yaşar oldum. Neden böyle hissettiğimin sebebini bilemiyorum. Belki de ülkemizdeki yoğun gündemin hislerimize, duygularımıza etkisi olabilir. Bu durumun geçerli bir sebebi olmalı dedim ve biraz araştırdım. Edindiğim bilgiye göre beynin yorgunluk halinde bu türlü durumlar yaşanabiliyormuş. Örneğin karşılaşılan görüntüler veya sesler karşısında beyin ilk başta karşılaşılan durumu algılamayıp kısa bir an sonra durumun farkına vardığında bu hissi yaşayabiliyormuş.

Çevremizde o kadar çok uyarıcı ve mesaj var ki... Bu uyarıcı ve mesajların -bana göre- büyük bir bölümü işimize yarayan türden değil. Hâl böyle olunca zihnimiz yer yer işgal altında kalabiliyor. Bu konuda Kemal Sayar'ın Timaş Yayınları'ndan çıkan "Yavaşla" isimli kitabından bir pasaj aktarmak istiyorum.

Herkes reklam dünyasından gelen baskılara bir cevap verme ihtiyacı içinde. Küreselleşme ve ekonomik akılcılık çağında, pek azımız kendisini emniyette hissediyor. Cüzdanımızda daha fazla para var; ama alınması gereken daha çok şey ve bütün bunları kazanmak için harcanması gereken daha fazla mesai de var. Başarımızın göstergesi, sahip olduklarımız ve hayatın öncelikli gündemi ekonomik mücadele olduğunda, anne babalık da iş hayatındaki sert ve rekabetçi üsluba bürünüyor. 

Kemal Sayar, Yavaşla

16 Mayıs 2023

Durum Raporu /yirmiüç

Mayıs ayının yarısını geride bıraktık. Mayısın en sevdiğim tarafı Haziran ayının habercisi olması. Haziran ayını hep sevmişimdir. Geçen yıl bu zamanlar kaleme alıp sizinle paylaştığım "Uzak Haziranlar" başlıklı yazımda da bu konudaki düşüncelerimi ifade etmiştim. O yazının bir bölümünde 2019 Haziran'ın da paylaştığım bir mısradan alıntı yapmıştım. "Uzakta yanıp sönen bir ışık şimdi / O serin Sivas akşamları". Aynı sevinci ve aynı duygu yoğunluğu -hatta daha fazlasını- hissediyorum. Neden daha fazlasını? Çünkü 2022 Haziran ayında kızımız Gülce dünyaya gelmişti. Yani bende zaten heyecan uyandıran Haziranların anlamı daha fazla derinleşmiş oldu. Bu yıl inşallah birinci yaş gününü kutlayacağız. Kıymetli eşim ile birlikte kızımızın birinci yaş günü için ufak tefek de olsa bir şeyler düşünüyoruz. Zaten doğum günleri için büyük organizasyonlar yapmayı anlamsız buluyoruz. Maksadımız ailenin diğer üyeleri ile bir araya gelmek ve gelecek yıllarımızda hatırlamak üzere güzel bir hatıra bırakmak...

Bu arada nicedir bir araya gelemediğim dostlarım var. Mete ve Ubeydullah bu dostlarımdan... Mete ile aynı şehirde yaşamama rağmen yaşamlarımızdaki yoğunluklarımızdan dolayı bir araya gelmek için çeşitli bahaneler ve fırsatlar kolluyoruz. Mete ile yakın bir zaman önce bir araya geldim. Güzel bir bahane idi bizi buluşturan şey... Uzaklardaki dostumuz Ubeydullah bize Serazat'ın 4. sayısının matbu halini gönderdi. Üniversite yıllarımızdayken arkadaş buluşmalarımız için genellikle kullandığımız kafeyi tercih ettik. Biraz eski günleri yâd etttik, biraz da bugünü ve geleceği konuştuk. 

12 Mayıs 2023

,

Egea'nın Yakıt Tüketimi ve Diğer Maliyetleri

Fiat Egea aracımız ile bir yıl

Fiat Egea aracımız ile bir yılı geride bıraktık. 2022 Haziran - 2023 Mayıs ayları arasındaki deneyimlerimizi ve kullanıcı yorumlarımızı sizlerle paylaşmak istedim. Öncelikle yakıt tüketimi konusunda konuşmak istiyorum. Aracımız benzinli bir motor ve LPG yok. 95 beygirlik bir güç üretiyor. Uzunluğu 4.5 metrenin üzerinde ve genişliği ise neredeyse 1.8 metre civarında. Bu ölçülerle birlikte oldukça büyük bir bagaja sahip. 520 litre hacimli bagajı aileler için fazlasıyla yeterli. İç hacmi ve koltukların geniş olması da yolculukları daha konforlu hale getiriyor. Şimdi belli başlı konularda deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu konular sırasıyla: 1. Yakıt Tüketimi. 2. Bakım Maliyetleri. 3. Al - Sat Durumları.

13 Nisan 2023

, , , , , ,

Durum Raporu /yirmiiki

Bugün Ramazan ayının yirmiikinci gününü edâ ediyoruz. Bu yazı ise Durum Raporu dizisinin yirmikinci yazısı. Güzel bir tevafuk oldu. Bu yıl Ramazan ayı benim için geçen yıllara nazaran daha lezzetli, daha keyifli geçti. Neredeyse üç haftadır havalar yağışlı seyrediyor. Havalar yağışlı olması oruçlu geçirdiğimiz sürenin daha kolay geçmesine yardımcı oluyor. Sıcak, güneş, susamak, acıkmak gibi kelimeleri bu Ramazan ayında kullanmadım.

Geçtiğimiz Mart ayının son haftasında "cep telefonlarına zam" başlığıyla duyurulan çeşitli haberler vardı. Cep telefonlarında birim gümrük kıymetinin 200 Dolar'dan 350 Dolar'a yükseltildiği ve en az 2500 TL olmak üzere fiyat artışının olacağı ifade ediliyordu (Kaynak). Emektar Lenovo P2 telefonuma yaklaşık iki yıldır çeşitli iyileştirmeler yaparak toplamda 6 yıl kullandım. Fakat gerek pil performansı gerek ise çağrı alıp - verme konularında sorunlar yaşamaya başlamıştım. Haliyle telefonumu değiştirmenin zamanı gelmişti. Ben tamamen ümidimi kesene kadar kullanmayı planlasam da bu zam haberinden etkinlenmemek için daha erken tarihte bu alışverişi yapmak durumunda kaldım. Bir süredir araştırdığım çeşitli markalar arasından Xiaomi'de karar kıldım. Fiyat/performans oranı düşünülünce makul bir tercih yaptığımı düşünüyorum

23 Mart 2023

Durum Raporu /yirmibir

Bizi Ramazan ayına kavuşturana, bu manevi iklime yeniden ulaştırana hamd olsun. Bugün Ramazan ayının birinci günü. Bu yıl Ramazan ayına buruk ve hüzünlü girdik. 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli, on bir ilimizi etkileyen depremlerin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Yardımlaşma ve dayanışma duygularımızı artıran Ramazan ayı ile birlikte birbirimize karşı hissettiğimiz bu duyguların güçlenmesini diliyorum. 

Dün itibariyle Ramazan ayına olan hazırlıklarımızı bitirmiş olduk. Bu Ramazan ayında artık üç kişiyiz. Geçtiğimiz 2022 yılında 27 Haziran'da dünyaya gelen kızımız Gülce ile geçireceğimiz ilk Ramazan olacak. İnşallah, feyzinden - nurundan - bereketinden istifade edebiliriz. Ramazan ayı ile birlikte kitap okumalarımı da artırmayı hedefliyorum. Bu çerçevede gündemime aldığım ve okumaya başlayacağım ilk kitap (Allah ondan razı olsun) Sezai Karakoç'un Samanyolunda Ziyafet isimli eseri. 

22 Mart 2023

,

Egea'nın İlkbahar Temizliği (2023)

Egea'nın İlkbahar Temizliği

Aracını oto kuaförde temizleten, yıkamacıda yıkatan insanlardan değilim. Aracımı temizlemeyi, yıkamayı ve çeşitli bakımlarını yapmayı seviyorum. Geçen yıl, Mart 2022'de Corolla'nın Bahar Temizliği başlıklı yazımda temizlik ve bakım konularında yaptığım işlemlerden söz etmiştim. Suyu tasarruflu kullanmanın önemine değinmiştim. Ben hala bir kova (yaklaşık 12 litre) su ile baştan sona aracımı yıkayabiliyorum. Bu tercihim yıkamacılardaki işlemlere oranla suyu daha tasarruflu kullanmamı sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde zincir marketlerin bir şubesinde, aktüel ürünler bölümünde güzel bir ürüne denk geldim. Bu ürün bir "el süpürgesi" idi. Bir süredir almayı düşündüğüm fakat makul fiyatlara bulamadığım bu ürünü neredeyse üçte bir fiyatına satın aldım.

22 Şubat 2023

Durum Raporu /yirmi

Dostlarımızla hemen her hafta gerçekleştirdiğimiz Cuma Buluşmalarından birisiydi. Edip Cansever'in çok sevdiğim "Salıncak" başlıklı şiirini Serkan'ın güzel yorumundan dinlemiştim. Gecenin bu saatinde  Serkan'ın sesi ile bu şiiri yeniden dinleme imkanım yok. Bu kez şiiri kendi kendime okuyorum. Yeniden ve yeniden... Cansever'in şiirinde dediği gibi: "bir duanın yaratılışı duyulur bu ara". Çünkü;

Çok çabuk geçmek için şu olup bitenleri
Bir daha, bir daha, bir daha
Unutmak unutmak unutmak

Edip Cansever, Salıncak

Acılar unutulur mu ki? Bir acının üzerinden nasıl geçilir, nasıl iyileşir yaralar? Yaşanan felaketler, korkular ve kaygılar... Belki bir boşluk hali. Olmak istenilen yer ile olunan yer arasındaki boşluk. Bir çok şeyin anlamını yitirdiği bir boşluk. İşte bu boşluk dışarıdan bakan gözler için konuşmak ile susmak arasında kalınan bir alana dönüşüyor. Konuşmanın da susmanın da bizi ulaştırdığı bir yer yok. Şimdi durup düşünüyorum. O boşluk halini nasıl aşacağız?

16 Şubat 2023

Milletimizin Başı Sağolsun

Milletimizin Başı Sağolsun

Söze nereden başlamalıyım, hangi kelimeleri kullanarak bu yazıya giriş yapmalıyım, bilemiyorum. Kelimelerin boğazımda düğümlendiği, sarf edilecek cümlelerin anlamını yitirdiği günleri yaşıyoruz. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye ve Adana olmak üzere on ilimizi derinden etkileyen iki büyük deprem yaşadık. Çok geniş bir coğrafyada yaklaşık on üç milyon insanı etkileyen bu afette yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Allah, bir daha bu türlü felaketler göstermesin. Duyduğumuz bu büyük acının altından kalkabilmek için yaralarımızı birlikte sarmak durumundayız. Bu anlamda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı çatısı altında başlatılan yardım kampanyasına şu linkten ulaşabiliyoruz.

9 Ocak 2023

Durum Raporu /ondokuz

2023 yılına Durum Raporu'nun ondokuzuncu yazısıyla merhaba diyorum. Uzunca bir süredir devam ettiğim Durum Raporu dizisinde hayatımda kayda değer gördüğüm gelişmeleri buradan paylaşıyorum. Birkaç haftadır bu diziye yeni bir yazı eklemedim. Bu süre zarfında Eğitim Yönetimi alanında üzerinde çalışacağım Yüksek Lisans Tezimin konusunu belirledim. Yaklaşık on sayfadan müteşekkil bir "tez önerisi" hazırladım ve önümüzdeki günlerde bu tez önerisini enstitü müdürlüğüne sunacağım.

Şimdiye kadar tez konumu ve tez başlığımı belirleyemediğim için çalışmalarıma netlik kazandıramamış ve kendimi bir takvim üzerinde sabit tutamamıştım. Fakat şimdi bu anlamda her şey daha net olduğu için önümüzdeki Eylül ayına kadar üzerinde çalıştığım bu tezi tamamlayıp, jüri önünde tez savunmamı yapıp, mezuniyet hakkımı kazanmak istiyorum. Meşhur sözde de ifade edildiği gibi "Başlamak bitirmenin yarısıdır."

Bir süredir planladığımız "ev tadilatı" işine nihayet başladık. 7 Ocak 2023 tarihi itibariyle evimizden ayrıldık ve evimizin anahtarını inşaat firmasına teslim ettik. Yaklaşık yirmi gün sürecek olan bu tadilat bizi bir miktar yoracağa benziyor. Umarım planlanan tadilat süresi uzayıp bizim için yıpratıcı olmaz.

1 Ocak 2023

2022 Fihristi

Bu çalışma 2022 yılında blogumda yayınlanan içerikleri listeler.

Yeniden merhabalar. Önümüzdeki günlerde 2023 yılına girmiş olacağız. Yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Umarım bu yeni yılda her şey gönlümüzce olur. 2022 Ocak ayın yayınladığım "2021 Fihristi" çalışmamın ardından bir yıl geçti. Şimdi "2022 Fihristi" ile geride bıraktığım yıl adına blogumda yayınladığım çalışmalarımı kategorilendirilmiş ve sıralanmış haliyle sizlerle paylaşıyorum. Fihrist çalışmaları genellikle yılın son ayında veya yeni yılın ilk ayında geride bırakılan yılda ortaya konulan ürünlerin, eserlerin sonraki yıllarda daha kolay ulaşılabilmesi adına yapılmakta. Böylece daha sonra yapılması planlanan arşivleme çalışmalarına da katkı sağlamış oluyor.

2 Aralık 2022

, , ,

Durum Raporu /onsekiz

Bir süredir ihmal ettiğim, kenarda beklettiğim işlerim üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Eğitim Yönetimi alanında yaptığım tezli yüksek lisans programında ikinci sınıfa geçmiştim. Fakat Eğitim Bilimleri Enstitüsüne henüz bir tez önerisi sunamadım. Bir işin en zor yanı o işe başlamaktır. Fakat bu başlangıç soru işaretleri ve belirsizlikler ile doluysa iş daha karmaşık ve zor hale gelebiliyor. Bu anlamda tez konum hakkında bir karara ulaşıp, çalışmalarıma bir an önce başlamam gerekiyor. Bunun için alanımda daha önceden yazılıp yayınlanmış olan çalışmaları ve yüksek lisans tezlerini bilgisayarıma kaydedip bir tez koleksiyonu oluşturdum. Bu tez koleksiyonunda ele alınan, üzerinde çalışmalar yapılan konuları ise bir kenara not ettim. Çalışmamın daha önce üzerinde çalışılmamış bir konu olmasına özen gösteriyorum. Çünkü Eğitim Yönetimi alanına bir katkı sunabilmem için bu şart. Var olan bir olgu üzerinde okul yöneticilerinin tutum ve görüşlerini araştırmayı hedefliyorum. O halde tek sorun şu: Araştırmama konu olacak olguyu nasıl belirleyeceğim. Bunun için ise günceli takip etmek gerekiyor. Bilimsel makalelerin yayınlandığı dergileri takip edip, günümüzde Eğitim Yönetimi alanında neler üzerine çalışılıyor, bunun farkında olmak gerek. Bilimsel araştırma yöntem ve teknikleri konusunda da çeşitli yayınları takip edip, yardımcı videolar üzerinden yöntem ve teknik alanında kendimi daha fazla geliştirmeye gayret ediyorum. Umarım içimdeki bu istek ve heyecan çalışmamın sonuç bölümüne kadar devam eder.

29 Ekim 2022

,

Egea'nın Sonbahar Temizliği (2022)

Egea'nın Sonbahar Temizliği

Kocaman bir yazı çoktan geride bıraktık. Önümüzde Pastırma Yazı olarak nitelenen on beş günlük bir dönem var. Sonbahar mevsiminin sonunda Kasım ayının ilk iki haftası çoğunlukla hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerine çıkıyor. Bu döneme pek çok ülkede çeşitli isimler verilmiş. Almanya'da "Kocakarı Yazı", Amerika'da "Indian Summer", İsveç'te "Azize Birgitta Yazı" gibi çeşitli isimler ile tarif edilen bu dönem ülkemizde Pastırma Yazı olarak bilinmekte. On beş gün sonra kış mevsimine yavaş yavaş girmiş bulunacağız. Kış gelmeden önce Fiat Egea aracımıza çeşitli bakımlar ve kontroller yaptım. Şimdi bunlardan söz etmek istiyorum.

10 Ekim 2022

, , , , ,

Durum Raporu /onyedi

Son günlerde yazmak üzerine düşünüyorum. Yazmak eylemi, düşünceleri, fikirleri, duyguları, hayalleri, kısacası kalbimizden ve zihnimizden geçen bir çok şeyi kağıdın üzerine tecessüm ettiren, yansıtan bir eylemdir. Konuşmak gibi yazmak da iletişim araçlarından birisidir. Tıpkı yazmak da okumak gibi vakit isteyen bir durumdur. "İşleyen demir ışıldar." atasözünde olduğu gibi okudukça ve yazdıkça zihnimizden ve kalbimizden kağıda geçmeyi bekleyen her şey daha iyi ve doğru bir şekilde kağıda geçecektir. Beni bu düşüncelere sevk eden bir yazı oldu. Çağrı Subaşı, Aşkar Dergisi'nin internet sitesinde "Yazmak Üzerine Kısa Bir Tahlil" başlığı altında bir kitaptan söz etti. Raymond Carver'in Yazmak Üzerine isimli kitabını kısaca tanıttı. 

Raymond Carver, hikaye ve şiir üzerine, özellikle de kısa hikâyeler üzerine yoğunlaşmış. İşinin mesai saatleri gününün çoğunu alınca kısa hikâyelere yönelmiş. Yazmaya vakit ayırmanın zorluğunu çokça yaşamış. Belki de bu zorluklar daha kaliteli yazılar neşretmesine vesile oldu. Her ne olursa olsun, hayatı ne kadar yoğun geçerse geçsin yazmaktan hiç vazgeçmemiş Raymond Carver. Çıktığı bir seyahat, gördüğü manzaralar kendisine hep bir ilham olmuş. Zihni, yazıma neler taşıyabilirim, düşüncesiyle her daim meşgul olmuş.

Yaşamda yapıp ettiğim bir çok faaliyette denge unsurunu gözetmeye çalışırım. Çünkü bir olay, durum veya olgu zihnimi tamamen meşgul ettiğinde hayatımın diğer parçalarının sekteye uğrayacağını bilirim. Nitekim öyle de olur. Okumak ve yazmak gibi entelektüel faaliyetler insanın ufkunu açmakta, hayata yeni pencerelerden bakmamızı sağlamaktadır. Buna rağmen, yaşamın tamamı bu yöndeki faaliyetlere vakfedildiğinde çeşitli sorunlar ile karşılaşılmakta. Çağrı'nın yazısından öğrendiğim kadarıyla Raymond Carver'in zihni, yazılarına, bu yaşamdan neler taşıyabilirim, sorusuna cevap arayarak işlemiş. Bu durumda Carver'in hayatı hangi boyutlarıyla ne ölçüde yaşayabildiğini tartışmak gerekir.

14 Eylül 2022

, , , ,

Durum Raporu /onaltı

Yaz tatilini geride bıraktık, uzun yaz günleri arkamızda kaldı. Şimdi yeni bir dönemin başındayız. Önümüzdeki bu dönem geçtiğimiz dönemlere nazaran biraz daha yoğun geçeceğe benziyor. Bu yıl Yüksek Lisans eğitimimin ikinci sınıfında olacağım. Geçen yıl sekiz ana dersten eğitim gördüm ve sınavlarda başarı gösterip ikinci sınıfa geçtim. Şu aşamada üzerine çalışacağım, tez ve öneri geliştirebileceğim bir konu/alan belirleyip, bu konu/alanda literatür taraması yapacağım. Ulaşabildiğim birincil kaynakları okuyup, işime yarayabilecek kısımları bir kenara not edeceğim. Her şey yolunda gider, bu süreçte disiplinli davranır ve sabır gösterirsem, en iyi ihtimalle önümüzdeki bahar döneminin sonunda üzerinde çalışacağım tezi bitirir, jüri önünde tezimi sunabilirim.

Bir süredir blogumda Serazat Edebiyat ile ilgili paylaşımlarda bulunuyorum. Ubeydullah'ın tasarım ve mizanpajını yaptığı, öyküleriyle katkıda bulunduğu Serazat'ta Mete Almalı'nın, Zeki Altın'ın, Osman Hasdemir'in de eserlerini okudum. Özellikle Ubeydullah ve Mete'nin isimlerini Serazat'ta görmek beni heyecanlandırdı. Ben de inceleme yazılarım ile Serazat Edebiyat'a katkıda bulunuyorum. Serazat'a yayınlansın diye gönderilen inceleme yazıları için ben de fikrimi beyan edeceğim. Bu arada derginin internet sitesi tamamen yenilenmiş. Tasarım, renkler ve kullanılan çizgiler çok hoşuma gitti. Derginin kapak tasarımları da ilgi çekici. Bence Ahmet Alataş bu konu da çok yetenekli. Derginin internet sitesinde bana ayrılan sayfaya buradan erişebilirsiniz.

14 Ağustos 2022

, , , ,

Durum Raporu /onbeş

Bu yaz tatilinde tatil yapmak üzere herhangi bir yere gidemedik. Önümüzdeki yıl dört - beş gün olmak üzere Mersin tarafına gitmeyi planlıyoruz. Durum Raporu /iki başlıklı yazımda Muğla gezimizden, ilgimi çeken yerlerden ve tatilin bizde bıraktıklarından söz etmiştim. Akdeniz'e doğru bir seyahatimiz olursa, onu da bir başka "Durum Raporu" yazısında sizlerle paylaşacağım. Şu sıralar gündüz saatlerinde Sivas'ta hava durumu çok sıcak. Ne evin içerisinde ne de dışarıda serinleme imkanı var. Ancak akşam saatlerine ulaşınca serinliğe kavuşabiliyoruz. Ne tuhaf değil mi, kış aylarında bu şehrin soğuğundan şikayet ederken, yaz aylarında ise sıcakların bunaltıcılığından yakınıyoruz. İşte insanoğlu, şartlardan memnun olması biraz zor... 

Blogumun "Kitap İncelemesi" kategorisi altında okuduğum kitaplara dair düşüncelerimi paylaşıyorum. Şu sıralar bu kategoride daha sık yazmaya başladım. Telefon, tablet veya bilgisayar üzerinden de olsa okumalarımı artırdım. En son John Steinbeck'in Yukarı Mahalle kitabı üzerine yazmıştım. Daha öncesinde ise Georg Büchner'in Woyzeck isimli tiyatro oyununu okuduğumu şu yazımda ifade etmiştim. Woyzeck oyunu üzerine düşüncelerimi derinleştirdim. Georg Büchner'i tanımak ve anlamak üzere yazılmış çeşitli metinlere ulaştım. Daha sonra bende bu konuda bir yazı yazma fikri doğdu. Georg Büchner'in Franz Woyzeck karakteri ile Fyodor Dostoyevski'nin Rodion Ramonoviç Raskolnikov karakterini bir arada değerlendirmek istedim. Önümüzdeki haftalarda bu yazımı sizlerle paylaşacağım.

22 Temmuz 2022

, , , , , , , ,

Durum Raporu /ondört

Woyzeck piyesi ve uyarlaması olan filmden bir sahne

Ömer Lütfi Mete'nin çok sevdiğimiz bir şiiri var. Şiirin adı Gülce. Gülce, şairin kitabına da ismini veren bir şiir. Eskiden beri hayranlık duyarak okuduğum bir şiirdi. Eşim de bu şiiri çok sever. Rahmetli şair Ömer Lütfi Mete'nin bu şiirinden mülhem, geçen ayın sonunda dünyaya gelen kızımıza Gülce ismini verdik. Onun dünyaya gelişiyle birlikte hayatımızda bir çok şey değişti. En temelde öncelikler değişti. Sorumluluk alanlarımız genişledi. Yorucu ama gün sonunda mutlu bir koşuşturmanın içerisinde bulduk kendimizi.  Kendi adıma bu duruma uyum sağlamaya çalışıyorum. Bu süreçte fırsat bulabildiğim vakitlerde okumaya ve okuduklarımdan bende kalanları bir kenara not etmeye gayret ettim. Birazdan sözünü ettiğim bu notlarımı sizlerle paylaşacağım. Üniversitede Fen Bilimleri üzerine lisans eğitimimi alırken dikkatimi çeken kitaplardan birisi de "Madde ve Kuvvet" kitabıydı. Materyalist felsefeci Louis Büchner'in önemli eserlerinden birisi olan bu kitabı yıllar sonra yeniden kısım kısım okuma fırsatı buldum. 

4 Temmuz 2022

Kızımız Gülce Dünyaya Geldi

Elhamdülillah.


27 Haziran '22 Pazartesi günü, kızımız "Gülce" sağlıkla dünyaya geldi. Rabbim, sâliha kullarından eylesin. Sevincimizi, mutluluğumuzu tarif etmek çok zor.  Ziyaret ederek, arayarak ve mesaj göndererek tebrik ve iyi dileklerini ileten bütün dostlarımıza teşekkür ederiz. İnşallah, kızımız için daima güzellikler katan, onu iyiliğe ve doğruluğa ileten, adaletli ve merhametli olmayı öğreten ebeveynler olabiliriz.

20 Haziran 2022

, , ,

Durum Raporu /onüç

Uzak Haziranlar başlıklı yazım ile karşıladığım Haziran'ı neredeyse bitirmek üzereyiz. Geçtiğimiz Cuma günü okullar yaz tatiline girdi, öğrenciler karnelerini aldı. Liseden mezun olan genç dostlarımız lisans eğitimleri için sınavlara girdi. Bizler de bütün emek veren, çalışan, hayal kuran genç dostlarımız için dua edip, iyi dileklerde bulunduk. Her birine başarı, sağlık ve aydınlık bir gelecek diliyorum.

Aşkar Dergisi'nin 60. sayısında yayınlanan Adı Haziran Olsun başlıklı şiirimin ardından altı aydan daha fazla bir zaman geçti. Bu süre zarfında akademik çalışmalarıma ağırlık verdim. Bu çalışmaları da Durum Raporu'nun diğer yazılarında sizlerle paylaştım. Alanımın Eğitim Yönetimi olması sebebiyle eğitime ve yönetime dair makaleler ve çeşitli metinler okudum. Çeşitli kongreleri takip ettim ve bu kongrelerden birisinde (ICAR Kongresi) çalışmalarımı katılımcılarla paylaştım. Bütün bunlar beni edebiyat, sinema, tiyatro gibi keyifle bulunduğum alanların dışına çıkardı. Yaşamamın hep bir yerinde var olan edebiyattan uzaklaşmak içimde garip bir boşluk oluşturdu. Çünkü edebiyat estetiği, üretmeyi, değer katmayı ve söyleyecek sözümü canlı tutmama yardımcı oluyor. Ayda bir kaç defa da olsa bloguma eklediğim çeşitli yazılar sayesinde bu boşluk hissinden uzaklaşmaya çalıştım.