Deneme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Deneme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Kasım 2014

, , ,

Sevgili Raskolnikov, Sivas çok soğuk!

Zbrodnia i Kara (1970) filmine ait bir sahne. Suç ve Ceza'nın sinema uyarlaması.

Sevgili Rodion Romanovich Raskolnikov,

Sivas çok soğuk! Sana bu satırları ayaklarım üşürken yazıyorum. Sanırım uzun zamandır sana kimse merhaba dememiştir diye düşündüm. Merhabalar olsun. Alena Ivanovna'yı öldürmüş olman hiçbir şeyi değiştirmedi. Evet Alena Ivanovna, insanların kanını emen bir parazitti. Tefeciliğin hangi kanunlar üzerine  inşa edildiğini Alena ismini duyduğum zaman öğrendim. Bir şeyleri değiştirmek istiyordun elbette. Fakat içerisinde yaşadığın toplum, beynine zehirli bir kıymık gibi battığında, artık ne siyah ne de beyaz birisiydin. Artık rengin gri olmuştu. Ne yapacağını bilememek hissi, sende müthiş bir çaresizliğe dönüştü. Aileni derinden sarsan maddi kriz yüzünden hukuk fakültesini bitirememiş olmanı da hesaba katarsam, aslında bu korkunç kaderinin başlangıcı anlamına geliyordu.

11 Ekim 2014

,

Sivas'ın Seyyar Abileri


Bir şehri şehir yapan nedir? Cevap olarak aklımıza belli başlı şeyler geliyor: kültürü, tarihi, edebiyatı, insanı... En önemli ögeyi en son yazdım. İnsan... Kültürün de, tarihin de, edebiyatın da ve daha nelerin temelinde insan vardır. Büyük şehirleri seven birisi değilim. Büyük yerlerde ikamet etmek istemem. İstanbul'u çok severim ama sürekli orada yaşamak fikri bana korkutucu gelmiştir hep. Çok kalabalık olduğu kadar alabildiğine yalnız oluyor büyük şehirler.

Gel gelelim Sivas'a... Şehri taşıyan iki önemli caddesi var. Hemen hemen herkes bir defa da olsa günlük yürür o iki caddeyi. İstasyon ve Atatürk caddeleri... Şehir hayatı bu iki cadde etrafına yoğunlaşmış durumda. Esnafların büyük bölümü bu bölgelerde. Sivas kalabalık bir şehir değil ama İstasyon caddesi kalabalık bir cadde. Atatürk caddesi de kalabalık sayılır. Böyle caddeler de simit, çiğ köfte, lahmanun, tatlı satan insanlar var. Bir çoğu ile selamlaşır, ara sıra muhabbet eder, hal hatır sorarım. Yazıma çiğ köfte satan Ahmet Ağabey ile başlayayım...